Tarih

Türk Dünyasında Yetişmiş Bilim İnsanları Akşemseddin, Uluğ Bey, Ali Kuşçu

Türk Dünyasında Yetişmiş Bilim İnsanları

Osmanlı medreselerinde ve Türk İslam coğrafyasında birçok ünlü bilim insanı bilimsel faaliyetlerde bulundular. Bilim insanlarının yetiştirdiği öğrenciler bilim hayatının gelişmesine büyük katkı sağladılar. Nitekim Türk dünyasında yetişmiş olan en önemli bilim insanları arasında Akşemseddin, Uluğ Bey ve onun öğrencisi olan Ali Kuşçu’nun yeri oldukça farklıdır. Bu bilim insanları ve bilimsel çalışmaları özetle şöyledir:

Türk Dünyasında Yetişmiş Bilim İnsanları

Akşemseddin (1390-1459)

Türk Dünyasında Yetişmiş Bilim İnsanları
Akşemseddin (Temsili Resim)

Hacı Bayram Veli’nin müritlerinden olan Akşemseddin aynı zamanda Fatih Sultan Mehmet’in de lalasıdır. Akşemseddin, II. Mehmet’e danışmanlık yapıp İstanbul’un fethine katkıda bulundu. Çocukları, öğrencileri ve müritleriyle birlikte fetih ordusuna katıldı. İstanbul’un fethinden sonra kiliseden camiye dönüştürülen Ayasofya’da ilk cuma namazını kıldırdı.

Akşemseddin, Amasya ve Osmancık medreselerinde tıp, eczacılık ve tasavvuf alanında çalışmalar yaptı. “Maddetü’l- Hayat” adlı eserinde ilk defa bazı hastalıkların, tohum adını verdiği mikroplardan kaynaklandığını öne sürdü. Yine Akşemseddin aynı eserinde, Pasteur (Pastör)’den çok daha önce bazı hastalıkların kalıtım yoluyla geçtiğini söyledi. Akşemseddin, bedensel hastalıkların yanında, ruh hastalıklarının da tedavisiyle uğraştı ve başarılı sonuçlar elde etti.

Uluğ Bey (1394-1449)

Timur’un torunu ve Timur Devleti’nin dördüncü hükümdarı olan Uluğ Bey aynı zamanda matematik ve astronomi alanında yapmış olduğu çalışmalarla Türk İslam dünyasında nam kazandı. Uluğ Bey, hükümdarlığı döneminde, Semerkant’ta medrese ve rasathane inşa ettirdi. 1421 tarihinde tamamlanan Semerkant Medresesi, uzun yıllar çeşitli ilimlerin öğretildiği bilim merkezi oldu. Dönemin birçok ünlü bilim insanı burada dersler verdi.

Uluğ Bey’in inşa ettirdiği Semerkant Rasathanesi’nde ise astronomi alanında önemli çalışmalar yapıldı. Bu Rasathane, bir tepe üzerinde, 23 metre çapında, 30 metre yüksekliğinde silindir biçiminde inşa edilmişti. Rasathanede, kullanılan gözlem araçları dönemin şartlarına göre oldukça teknolojik yapıya sahipti. Burada kullanılan en önemli gözlem araçlardan birisi Güneç’in meridyen geçişlerinin ölçüldüğü “meridyen kadranı” idi. Eldeki bilgilere göre bu kadran 50 metre yüksekliğindeydi ve gözlemevinin bir parçası olarak yapılmıştı.

Ali Kuşçu (1403-1474)

Türk Dünyasında Yetişmiş Bilim İnsanları
Ali Kuşçu (Temsili resim)

Ali Kuşçu, ilk öğrenimini Semerkant’ta yaptı. Sonra Bursalı Kadızade Rumi ile Uluğ Bey’den matematik ve astronomi dersleri aldı. Hazırladığı bir eseri Uluğ Bey’e sundu. Bu eser, “Ay’ın, Toprak Şekillerine Dair Risaleler” adını taşıyordu. Ünlü Semerkant Rasathanesinde müdürlük yaptı. Ancak Doğu Türkistan Hakanı Uluğ Bey’in, bir suikast sonucu öldürülmesine çok üzülen Ali Kuşçu, hac bahanesiyle Semerkant’tan ayrıldı (1449). Tebriz’e gelip Akkoyunlu Hükümdarı Uzun Hasan’ın hizmetine girdi. Daha sonra Fatih Sultan Mehmet’in daveti üzerine İstanbul’a yerleşti. 200 akçe maaşla Ayasofya Medresesi müdürlüğüne getirildi.

Ali Kuşçu, İstanbul’a gelirken yolda hazırladığı “Muhammediye” adlı matematik konulu bir eseri Fatih Sultan Mehmet’e sundu. Otlukbeli Savaşı sırasında yazdığı astronomiyle ilgili bir risalesine ise uğur niyetine “Fethiye” adını koydu. 1474 yılında ölen bu büyük bilgin, Türkiye’deki ilk ve gerçek astronomi hocasıdır. Onun gelişinden sonra astronomi ilmine önem verilmeye başlandı, iyi eğitimli öğrenciler mezun edildi. Ali Kuşçu Hakkında detaylı bilgi için Ali Kuşçu Kimdir başlıklı yazımı okumanızı tavsiye ederim.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu