Tarih

Atlantik Ülkelerinin Akdeniz’e Nüfuz Etme Çabaları

16.yüzyıl yoğun olarak Osmanlı Devleti ile Atlantik ülkeleri (İspanya, Portekiz, İngiltere, Hollanda) arasında Akdeniz’e hakim olma mücadelesi içerisinde geçti. Bu hakimiyet savaşında ilk olarak Osmanlı İspanya, Osmanlı Portekiz mücadelesi yaşanırken bu iki ülkenin zamanla zayıflamasına bağlı olarak İngiltere ve Hollanda ön plana çıktı. Atlantik ülkeleri ile Osmanlı Devleti arasında yaşanan

Akdeniz’de hakimiyet kurma mücadeleleri şu şekilde özetlenebilir:

Osmanlı Devleti ile İspanya, 16.yüzyılda iki büyük devlet olarak tarih sahnesinde zirveye ulaşmışlardı. Osmanlı Devleti İslam dünyasının en güçlü devleti; Katolik İspanya ise Avrupa’nın ve Hristiyanlığın koruyucusu olarak ön plandaydı. Bu iki devlet, başta Akdeniz olmak üzere Kuzey Afrika’da sık sık karşı karşıya geldiler. İspanyollar, Osmanlı Devleti’ne karşı Akdeniz’de oluşturulan Haçlı ittifaklarının ya başını çektiler ya da aktif olarak içinde yer aldılar.

Osmanlı İspanya rekabetinde en önemli konulardan biri Orta Akdeniz’de jeopolitik konumuyla dikkat çeken Tunus oldu. 16.yüzyılda Tunus, Osmanlılar için Kuzey Afrika’daki en önemli eyaleti olan Cezayir’le karasal bağlantıyı sağlaması ve Akdeniz ticaret yollarına hakim bir konumda olması sebebiyle; İspanyollar için ise Kuzey Afrika’daki garnizonlarının korunması ve güney İtalya’daki topraklarının güvenliği için hayati önem arz ediyordu. Bu amaçla Osmanlı Devleti, ilk olarak Barbaros Hayrettin Paşa komutasında Tunus’u ele geçirdi. Bu durum karşısında İspanya’nın desteklediği Andrea Dorya komutasında bir Haçlı donanması oluşturuldu. Ancak 28 Eylül 1538’de yapılan Preveze Deniz Savaşı ile Haçlı donanması büyük bir bozguna uğratıldı. Türk denizcilik tarihinin bu en büyük zaferi sonrasında Akdeniz’deki üstünlük Osmanlı Devleti’ne geçti.

İlginizi Çekebilir : Hint Deniz Seferleri
İlginizi Çekebilir :
İstanbul’un Fethi
İlginizi Çekebilir :
Akdeniz’de Osmanlı Hakimiyetinin Kurulması
İlginizi Çekebilir :
Coğrafi Keşifler

Bu olaydan sonra Akdeniz’deki Osmanlı İspanya rekabeti artarak devam etti. Osmanlıları Akdeniz ve Kuzey Afrika’dan çıkarmak isteyen İspanya’ya karşı Osmanlı Devleti, bu sefer Turgut Reis komutasındaki bir donanma ile İspanyolların elinde bulunan Cerbe Adası’nı kuşattı. Turgut Reis, bu kuşatmada zorlansa da Kaptanıderya Piyale Paşa’nın yardımı ile Cerbe Adası fethedildi Osmanlı Devleti’nin Akdeniz’deki hakimiyeti daha da güçlendi (1560).

Osmanlı Devleti’nin Akdeniz’deki hakimiyetini güçlendiren bir diğer gelişme ise II. Selim Dönemi’nde Kıbrıs’ın fethedilmesi oldu. Kaptanıderya Lala Mustafa Paşa, Venediklerin elinde bulunan Kıbrıs’ı, bir yıllık kuşatma sonunda ele geçirdi (1571). Böylece Doğu Akdeniz’in denetimi Osmanlı Devleti’ne geçmiş oldu.

Kıbrıs’ın fethedilmesi ile Akdeniz’de çıkarları iyice zedelenen Avrupa devletleri papanın önderliğinde İspanya, Portekiz, Venedik gibi ülkelerden oluşan yeni bir Haçlı donanması oluşturdular. Kıbrıs dönüşü İnebahtı mevkinde yapılan savaşta yaklaşık üç yüz parçalık Osmanlı donanmasını yaktılar (1571).

Osmanlı Devleti ile İspanya arasında Tunus üzerinde hakimiyet kurma mücadelesi yaklaşık kırk yıl sürdü. Ancak bu mücadele Osmanlı Devleti’nin Tunus’a hakim olmasıyla sonuçlandı (1574). İki taraf arasında yapılan anlaşmalardan sonra Akdeniz’den ümidini kesen İspanya, yönünü başka bölgelere çevirmek zorunda kaldı.

Osmanlı Devleti ile Portekiz arasında yaşanan Akdeniz’e hakim olma mücadelesi zamanla Atlas ve Hint Okyanusu’nda da devam etti. Akdeniz’deki Osmanlı Portekiz rekabetinin temelinde, Osmanlı Devleti’nin her geçen gün Akdeniz ve Kuzey Afrika’da hakimiyet alanını genişletmesi etkili oldu. Bu yüzden Portekiz, Osmanlı Devleti’ne karşı Akdeniz’de kurulan Haçlı ittifaklarında sürekli yer aldı. Ancak son olarak Osmanlı Devleti ile Kuzey Afrika’nın en batısında yer alan Fas’taki hakimiyet mücadelesini kaybetti. Tarihte “Vadiü’s Seyl Savaşı” olarak bilinen savaşta Portekiz donanmaları ağır bir darbe aldı; hatta Portekiz Kralı da bu savaşta hayatını kaybetti (1576). Bu savaştan sonra Portekiz, Akdeniz ve diğer bölgelerdeki sömürgelerini kaybederek sömürgecilik rekabetinde geri plana düştü.

Hollanda, 16.yüzyıla kadar İspanya’nın hakimiyeti altında bulunuyordu. Ancak İspanya’nın, Osmanlı Devleti ile Akdeniz’de giriştiği rekabet Hollanda’ya yaradı. İspanya’nın zayıflayarak çıktığı bu rekabet sonrası Hollanda, İspanya’dan ayrılarak bağımsız bir konuma geldi. Hatta İspanya ve Portekiz’in zayıflamasını fırsat bilerek onların sömürge alanlarına doğru yayılmaya başladı. 16.yüzyıl sonları ve 17. yüzyıl başlarından itibaren Osmanlı Devleti ile iyi ilişkiler kurmaya çalıştı. Bu sayede birtakım ekonomik imtiyazlar kazanarak Akdeniz’de etkinliğini arttırmak istedi.

İngiltere, 16.yüzyıl ortalarından itibaren büyük bir donanma gücüne sahip oldu. Bir süre sonra deniz aşırı bölgelere yaptığı ticaret ve sömürgecilik ile zenginleşmeye başladı. 17. yüzyıldan itibaren sömürgecilik faaliyetlerinde en büyük rakipleri olan İspanya, Portekiz ve Fransa’yı saf dışı bırakarak adeta tek başına yol aldı. Dünyanın birçok yerinde sömürge bölgeleri oluşturdu. Zamanla Akdeniz Bölgesi’ne yönelerek bölgenin deniz ticaretini ele geçirmeyi ve Kuzey Afrika’da sömürge bölgeleri kurmayı hedefledi.

Atlantik Ülkelerinin Akdeniz’e Nüfuz Etme Çabaları

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu