Türkiye’deki Doğal ve Kültürel Sembollerin Mekan İlişkisi
Türkiye’deki Doğal ve Kültürel Sembollerin Mekan İlişkisi nedir? diye merak ediyorsanız 12. sınıf coğrafya ders notları ve kitaplarından derlediğim konu anlatımı size gerekli cevabı kısaca verecektir.
Türkiye’deki Doğal ve Kültürel Sembollerin Mekan İlişkisi
Bir mekana ait doğal ve kültürel özellikler o mekanın tanınmasında büyük bir role sahiptir. Çanakkale ve İstanbul boğazları denince Türkiye’nin, fiyort denince Norveç’in, Pisa Kulesi denince İtalya’nın akla gelmesi bu mekanlar için bir sembol haline gelen doğal veya kültürel yapıların insanlarda oluşturduğu algının bir sonucudur. Türkiye’de bulunduğu alan için bir sembol halini almış pek çok mekan bulunur.
Türkiye’deki Doğal Sembollerin Mekanla İlişkisi
Anadolu, doğal güzelliklerin son derece çeşitli olduğu bir coğrafyada yer alır. Ülkemizin çeşitli alanlarında bulunan şelaleler, kaplıcalar, göller ve diğer yer şekilleri yer aldıkları il ile özdeşleşmiştir. Peribacaları, Nevşehir’in ününün ülke sınırları dışına çıkmasını sağlamış doğal bir oluşumdur. Bu bölgenin insanlar tarafından tanınması ve ziyaret edilmesinde dünyada nadir rastlanan coğrafi bir oluşum olan peribacalarının etkisi büyüktür.
Volkanik bir dağ olan Erciyes Dağı, Kayseri ilinin popülerliğini artıran önemli bir doğal semboldür. Her yıl yüzlerce turiste ev sahipliği yapan Erciyes Dağı, aynı zamanda Kayseri’nin diğer kültürel özelliklerinin tanınmasında da büyük role sahiptir. Bolu’ya bağlı Yedigöller, tabiat güzelliğiyle ön plana çıkmaktadır. Bolu için doğal bir sembol olan yedigöller yörenin tanınması ve ekonomik girdisi için önemli bir katma değerdir.
Karstik bir oluşum olan Pamukkale Travertenleri, Denizli ili için doğal bir semboldür ve bu ilin ekonomik kalkınmasında turizmi ön plana çıkaran önemli bir lokomotiftir. Türkiye’deki şelaleler de doğal semboller arasında gösterilebilir. Manavgat, Kurşunlu ve Düden şelalesi Antalya; Muradiye Şelalesi Van için doğal semboldür.
Türkiye’deki Kültürel Sembollerin Mekanla İlişkisi
Türkiye, tarihi ve kültürel güzellikleriyle adeta bir açık hava müzesi konumundadır. Anadolu toprakları coğrafi konumu nedeniyle geçmiş çağlardan bu yana pek çok medeniyetin buluşma, kurulma ve gelişme sahası olmuştur. Bu nedenle birçok mimari yapı, sözlü ve yazılı eser günümüz toplumlarına miras kalmıştır. Bu eserlerden bazıları, yer aldıkları şehirler için bir sembol niteliğindedir.
Ayasofya, Kız Kulesi, Topkapı Sarayı, Süleymaniye Camii ve Ortaköy Camii gibi tarihi yapılar İstanbul’un bir kültür şehri olarak tanınmasında ve markalaşmasında büyük bir öneme sahiptir. Sümela Manastırı, kemençe, çay ve hamsi denince Trabzon ili akla gelir. Trabzon için bu değerler, önemli bir kültürel sembol olup her yıl yüzlerce ziyaretçi bu değerlerler için Trabzon’u ziyaret etmektedir.
Adıyaman’da bulunan 2.150 metre yüksekliğe sahip Nemrut Dağı, Komagene Kralı tarafından yapılmış olan anıtsal heykeller ile tanınır. Adıyaman için kültürel bir değer niteliğindeki Nemrut Dağı, özellikle gün doğumunu ve gün batımını izlemek için gelen turistler tarafından ziyaret edilir. Evleri ve telkari sanatı ile ön plana çıkan Mardin, kültürel güzelliklerin harmanlanması ve bu alanda adeta bir marka özelliği göstermesi ile dünyaca tanınan bir şehirdir.