Ekonomi

İşletme ile ilgili temel kavramlar nelerdir?

İşletme ile ilgili temel kavramlar” Konu anlatımı İşletme ders notları ve kitapları kullanılarak derlenmiştir.

İşletme ile ilgili temel kavramlar

İşletme nedir?

İnsanlar yaşamlarını sürdürebilmek, varlıklarını koruyabilmek için pek çok mal ve hizmete ihtiyaç duyar. İhtiyaç duyulan mal veya hizmetlerin tamamının ihtiyaç sahipleri tarafından üretilmesi her zaman mümkün değildir. Bu yüzden üretim işi bazı kişi, kurum ve kuruluşlar tarafından üstlenilmiştir. İnsan ihtiyaçlarını karşılamak ve bu yolla kazanç sağlamak amacıyla üretim faktörlerini planlı, uyumlu ve sistemli bir biçimde bir araya getirip mal ve hizmet üreten, üretilen mal ve hizmetleri pazarlayan iktisadi ve sosyal kuruluşlara işletme denir.

İşletmeler genel olarak kâr elde etmeyi, topluma hizmet etmeyi bu yolla faaliyetlerini ve varlıklarını sürdürmeyi amaçlar. Ancak her işletme için öncelik kâr değildir. Özellikle kamu adına faaliyet gösteren işletmeler, kârdan çok topluma hizmet etmeyi hedefler. Örneğin bir girişimci, büyük bir şehrin kalabalık caddelerinden birinde açtığı marketle öncelikle büyük kazançlar elde etmeyi hedeflerken; aynı şehrin belediyesine ait otobüs işletmesi, kâr etmekten daha çok halka hizmet etmeyi kendine amaç edinebilir.

İşletmeler; varlıklarını sürdürmek, ihtiyaç duyulan mal ya da hizmeti zamanında ve yeterince üretmek, halka sunmak, faydayı olabildiğince artırmak için kendini sürekli yenilemelidir. İşletmeler; faaliyet süreçlerinde değişen, gelişen bilgi ve teknolojiyi sürekli takip etmek, değişime ayak uydurmak zorundadır. Bu, işletmeler için olmazsa olmaz bir durumdur.

İşletmeler toplumun bir parçasıdır. Bir işletme, üretimin kuruluşundan pazarlamaya kadar her türlü faaliyetinde topluma karşı sorumludur.

Girişimci kimdir?

İşletmelerin bir kısmı devlet, bir kısmı özel sektör, bazıları da hem devlet hem özel sektör tarafından kurulmuştur. İnsanların ihtiyaçlarını karşılamak üzere bazı kişiler emek, bilgi, cesaret ve paralarını ortaya koyup risk alarak girişimlerde bulunmuşlardır. İşsizliği önleyen bu girişimler, işletmelerin ortaya çıkmasının temel faktörlerindendir.

Karşılanmayı bekleyen yüzlerce insan ihtiyacı bulunmaktadır. Girişimcilerin en büyük özelliği; fırsatları yakalayabilmeleri, iş fikri geliştirmeleri ve bu fikirlerini işletmeye dönüştürebilmeleridir. Girişimciler; faaliyetlerine göre ticari veya sosyal girişimci olarak nitelendirilebilir. Ticari girişimci, mal ve hizmet üretmek için üretim faktörlerini bir araya getirerek riski üstlenen ve kâr etmeyi amaçlayan kişidir.

Sosyal girişimciler, riskler üstlenerek bazı sosyal ihtiyaçları giderirler. Bir ilçede kurulan iş adamları derneği, sosyal girişimciliğe örnek olarak gösterilebilir. Ticari ve sosyal girişimciler arasındaki temel fark, işletme kurma amaçlarından kaynaklanmaktadır.

Girişimci, işletme ile ilgili her konuda bilgi sahibi olmanın yanı sıra üretim yöntemlerini uygulayan, yeni ürünler ortaya koyan, ürünlerin pazarlanması konusunda yetenekleri olan ve tüm riskleri üstlenen kişidir. Bu kişiler her tür fikirleri girişime dönüştürebilirler. Girişim, mal veya hizmet üretmek ve / veya pazarlamak amacıyla üretim faktörlerinin biraraya getirildiği, üretim süreci sonucunda mal veya hizmetlerin ortaya konulduğu, ekonomik, teknik ve hukuki birimlere denir.

Tacir ve mükellef nedir?

İnsan hayatında en önemli gereksinimlerden biri de gelir getirici bir işte çalışmaktır. Gelir elde edebilmek için bazı insanlar kendi iş yerlerini açarlar, bazıları da başkası adına çalışırlar.

Örneğin işçi ve memur, bir işverene bağlı olarak çalışırken serbest meslek ve ticaret erbabı, herhangi bir işverene bağlı olmadan çalışarak kazanç elde eder. Türk Ticaret Kanunu’ na göre “Ticari bir işletmeyi kısmen dahi olsa kendi adına işleten kimseye tacir denir.” Bu durumda bir işverene bağlı olarak çalışan kimseler tacir olarak kabul edilemez. Kâr amaçlı bir işletme kuran her girişimci tacirdir. Tacirler elde ettikleri kazanç üzerinden vergi ödemekle yükümlüdürler.

“Vergi kanunlarına göre üzerine vergi borcu düşen kişiler vergi mükellefidir.” Vergi mükellefi olan kişi ve kurumlarda kanuni ehliyete bakılmaz. İşçi, memur, kira geliri elde edenler vb. vergi mükellefidir. Her tacir vergi mükellefi iken her vergi mükellefi tacir değildir. Örneğin öğretmen kazancından dolayı bir tacir değil vergi mükellefidir. Ancak market sahibi hem vergi mükellefi hem de tacirdir.

Yönetici ve lider kimdir?

Toplumda veya işletmede birilerinin öncelikleri belirlemeleri, faaliyetleri koordine etmeleri, işler ve insanlar arasındaki uyumu sağlamaları ve ortaya çıkan sonuçları kontrol etmeleri gerekir. Bundan dolayı insanların bulunduğu ve birlikte çalıştığı her yerde, yönetim kavramı kaçınılmaz olarak ortaya çıkar. Çünkü herkesin önceliği, iş yapma şekli, zamanlaması, ihtiyaçları ve beklentileri farklıdır.

Birilerinin yapılması gerekli işlerin planlamasını, bu planların hayata geçirilmesini ve ortaya çıkan sonuçların denetlemesini yapması gerekir. İşte bu kişilere yönetici denir. Yönetici, başkaları aracılığı ile iş gören kişidir. Başka bir tanımla yönetici; yapılması gereken işleri planlayan, organize eden, uygulattıran, eş güdümü sağlayan ve ortaya çıkan sonuçları denetleyen kişidir. Girişimci, riskler üstlenerek bir girişimi başlatan; yönetici ise bu girişimin sürekliliğini sağlamak üzere çalışan kişidir.

Başarılı bir yöneticide bulunması gereken bazı özellikler vardır. Bunlar şu şekilde sıralanmıştır.

  • İyi bir yönetici, çalışanlarına karşı saygılı olmalıdır.
  • İyi bir yönetici, geri bildirim ve eleştirilere açık olmalıdır.
  • İyi bir yönetici, hedefleri önceden planlamalıdır.
  • Yönetici zeki ve daima yeni fikirlere açık olmalıdır.
  • Yönetici, çalışanlara karşı dürüst ve adil olmalıdır.
  • İnsan ilişkilerinde iyi, karakter sahibi, yardımsever, problem çözebilen biri olmasının yanı sıra mesleği ile ilgili yeterli bilgi ve beceriye de sahip olmalıdır.
  • Başarılı bir yönetici, iş ahlakına sahip olmalı ve herkesin iş ahlakına uyup uymadığını denetlemelidir.
  • İyi bir yönetici, teknolojik gelişmeleri takip etmelidir.

İşletmecilik açısından yöneticiler, liderlik özelliklerini de taşımalıdırlar. Liderlik özelliklerine sahip olanlar aynı zamanda yönetici de olabilirler. Yeniliklere açık olan, sürekli kendini yenileyen, sorunlara hızlı çözümler üretebilen, toplulukları belli bir amaç doğrultusunda olumlu olarak motive edebilen kişilere de lider denir. Liderlik ve yöneticilik özelliklerini bünyesinde barındıran kişilere lider yönetici denir.

Günümüzde yönetici ve lider kavramları arasında kesin bir ayrım olmamakla birlikte lideri yöneticiden ayıran özelliklerden bazıları aşağıdaki gibidir.

  • Lider güç, yönetici yetki sahibidir.
  • Lider toplulukları peşinden sürükler, yönetici kişilere hükmeder.
  • Lider mevcut düzeni ve sistemi dönüştürücüdür, yönetici var olanı sürdürür.
  • Lider başlatıcıdır, yönetici devam ettiricidir.
  • Lider yetkileri dağıtır, yönetici yetkileri kendi elinde toplar.
  • Lider güçlü kişiliğe sahiptir, yönetici idareci konumundadır.

İhtiyaç nedir?

İnsanların binlerce yıldır çeşitli nitelik ve türlerde ihtiyacı olmuştur. Bu ihtiyaçların niteliği aynı kalsa da, karşılanma yöntemleri sürekli olarak değişmiştir. Haberleşme ihtiyacı, bin yıl önce başka yöntemlerle karşılanırken bugün farklı yöntemlerle karşılanmaktadır. Değişmeyen, sadece bir şeylere ihtiyaç duyma hissidir.

İhtiyaç, yokluk hissiyle başlayan, tatmin edildiğinde haz ve doyum sağlayan, tatmin edilmediği zaman acı ve üzüntü veren bir duygudur. İhtiyaçların ortaya çıkma süreci bütün insanlarda aynıdır, ancak ihtiyacın şekli ve şiddeti; kişiden kişiye, kişinin sosyal hayatına, yaşadığı coğrafi bölgeye ve zamana göre farklılık gösterir. İnsan; yeme, içme, barınma, giyinme gibi başta gelen ihtiyaçları karşıladıktan sonra oluşan ihtiyaçlarını sürekli bir yenileme hâlindedir. Bu yenilemenin en önemli nedeni elbette insanoğlunun ihtiyaçlarının sınırsızlığıdır.

Beslenme, barınma gibi öncelikli ihtiyacını karşılamayan bir kişinin, sinemaya gitmeye ihtiyaç duyması genellikle beklenemez. Buna bağlı olarak insanların bazı ihtiyaçları zorunlu ihtiyaç niteliğinde, bazıları ise ertelenebilir ihtiyaç niteliğindedir. Karmaşık olan bu insan ihtiyaçları genellikle iki bölümde incelenir:

  1. Birincil ihtiyaçlar: Yemek yeme, barınma, giyinme gibi temel fizyolojik ihtiyaçlardır.
  2. İkincil ihtiyaçlar: Bir gruba ait olma, sinemaya gitme, fotoğraf sanatı ile ilgilenme, mesleği ile ilgili uluslararası kuruluşlara üye olma gibi ihtiyaçlardır.

Başka bir ihtiyaç sınıflaması da sosyolog Abraham Harold Maslow (Abraham Herıld Maslov) tarafından yapılmıştır. Maslow’un “ihtiyaçlar hiyerarşisi” şekilde sıralanmışır.

Abraham Harold Maslow (1908-1970) 1967- 1968 yılları arasında Amerikan Psikoloji Birliği Başkanlığı yapan ve pek çok kez ödül alan Abraham Harold Maslow, vefat ettiğinde yalnız psikoloji alanındaki profesörlüğüyle değil iş idaresi, eğitim, hemşirelik ve ilahiyat gibi konulardaki yazı ve konuşmalarıyla da tanınmış bir bilim insanıydı.

Verimlilik nedir?

İşletmeler, sektörlerinde ve ekonomik hayatlarında ayakta kalabilmek için pek çok faktörü dikkate almak durumundadır. Bir işletme; farklılıklar yaratarak, marka bağımlılığı oluşturarak veya en uygun fiyatla kaliteli ürünler satarak tercih edilmeyi sağlayabilir. Rakiplere oranla daha düşük fiyatla mal veya hizmet satabilmenin en önemli yollarından biri de girdi maliyetlerini düşürmektir.

Girdi, işletmenin üretim yapabilmesi için kullanacağı veya satın alacağı mal ve hizmetlerdir. Kısaca işletme, girdileri çıktılara dönüştüren süreç olarak da tanımlanabilir. İşletmecilikte ayakta kalabilmek ve tercih edilen bir işletme olabilmek için en az girdi ile en fazla çıktıyı elde etmek gerekir. Günümüzün rekabetçi piyasa koşullarında verimlilik, her işletme için önem taşımaktadır. Verimlilik, üretimden elde edilen çıktıların fiziksel niceliklerinin, üretimde harcanan girdilerin fiziksel niceliklerine oranıdır.

İşletmelerin diğer işletmelerle rekabet edebilmesi için bazı koşullar gereklidir. Örneğin ürün veya hizmetlerin kaliteli olması, fiyatının uygun olması, yeni olması bunlardan birkaçıdır.

Fiyatın uygun olması, maliyetlerin düşürülmesine bağlıdır. Maliyet azaltma çabaları ise ancak verimlilik artışı ile sağlandığında kalıcı ve etkili olmaktadır. Bu nedenle, yirminci yüzyılın ortalarında başlayıp günümüze dek güçlenerek devam eden verimlilik hareketi, dünya ölçeğinde işletmeler açısından önemli olmayı sürdürmektedir.

İşletmelerde verimlilik artışındaki önemli unsurlardan biri de insan faktörüdür. Kıt olan kaynakları israf etmeden en etkili ve verimli şekilde kullanan kişi, aynı zamanda işletmenin de verimli olmasına katkı sağlayacaktır. Bir işletmenin verimli olması, çalışanların verimli olması ile doğrudan ilişkilidir.

Üretim nedir?

İhtiyaçları gideren mal ve hizmetlerin çok küçük bir kısmı, doğada hazır olarak bulunur. Hazır olarak bulunmayan mal ve hizmetlerin büyük çoğunluğu ise sermaye ve insan emeğinin doğal kaynakları işlemesiyle bir ürüne dönüştürülür. Örneğin boş bir arazi doğal kaynaktır. Tek başına bu araziden yararlanılmayabilir. Ancak bu arazi üzerine bir fabrika binasının yapılması ve bu fabrikanın üretim faaliyetinde bulunması sonucunda mal ve hizmet ortaya çıkacaktır.

İnsanların ihtiyaçlarını karşılayan mal ve hizmetlerin ortaya çıkarılması, miktar ve faydalarının arttırılarak ekonomik malların kıtlığının azaltılması yönündeki faaliyetlere üretim denir.

Mal ve hizmetlerin ortaya çıkarılabilmesi, başka bir deyişle üretimin olabilmesi için birtakım unsurların bir araya gelmesi gerekmektedir. Bu unsurlar, üretim faktörleri olarak adlandırılır. Üretim faktörleri; doğa (tabiat), emek (iş gücü), sermaye ve girişimcidir (müteşebbis).

Bu faktörler, uygun ortamlarda bir araya getirilerek mal ve hizmetlerin oluşturulmasını sağlar. Örneğin zeytinyağını elde etmek için zeytinlerin yetiştirilmesi ve bunların toplanıp işlenerek yağa dönüştürülmesi için doğa, emek, sermaye ve girişimci olarak adlandırılan üretim faktörlerine ihtiyaç vardır.

Üretim faktörleri uygun ortamlarda bir araya gelerek mal ve hizmetlerin oluşmasını sağlarken bu faktörler üretime katılır ve katılımın sonucunda ekonomiden pay (gelir) alır. Her faktörün ekonomiden aldığı pay farklıdır. Üretim faktörleri ve bu faktörlerin ekonomiden aldıkları paylar aşağıdaki şekilde belirtilmiştir.

Üretimin amacı, insanın ihtiyaç ve isteklerinin giderilmesidir. Mal, hizmet ve teknolojinin üretilmesinin yanı sıra bunların depolanması, taşınması, tanıtılması ve satılması da ihtiyaçların giderilmesine yönelik olduğundan; üretim faaliyetleri kapsamına girer. Örneğin fabrikalarda üretilen giysiler, mağazalara taşınıp satılarak tüketicilere ulaşmaktadır. Dolayısıyla üretim, insanların ihtiyaçlarını gideren mal ve hizmetleri elde etmek için yapılan her türlü faaliyet olarak da tanımlanabilir.

İşletmelerin ürettiği mal ve hizmetler, hem yurt içi hem de yurt dışı piyasalarda satışa sunulur. Yurt dışına satılan mal ve hizmetlerin bedeli, döviz girdisi olarak ülke ekonomisine katkı sağlarken, yurt içi piyasalarda satışların devam etmesi, üretimin de devam etmesi demektir. Bunun için insanların çalışması gerekir.

Üretim arttıkça yeni iş alanları açılacak ve buralarda çalışacak kişilere ihtiyaç duyulacaktır. Bu iş yerleri, faaliyetlerini devam ettirdiği sürece devlete vergi ödeyecektir. En basit şekliyle üretim, işsizliğin azaltılması ve vergi gelirlerinin elde edilmesinin yanında, ekonomiye de pek çok alanda katkı sağlayacaktır.

Tüketim nedir?

Tüketim terimi, sözcük olarak yok etme, tahrip etme anlamı taşır. Ancak tüketilen malların yıpranması veya tahrip olması bütün mallar için söz konusu değildir. Yiyecekler, faydalanıldığı anda ortadan kaybolur. Başka bir deyişle tahrip edilmiş olur. Giyeceklerin tahrip olma veya ortadan kalkma süresi daha uzundur.

Otomobil, buzdolabı veya mesken gibi dayanıklı mallar, uzun süre kullanılsa da varlığını ve faydalı olma özelliğini korumaya devam eder. Bir tablo veya bir musiki eseri ise uzun zaman kullanıldığı hâlde değerinden bir şey kaybetmez hatta kıymet dahi kazanabilir. Bütün bunları dikkate alarak tüketim; iktisadi mal ve hizmetlerin, insanlar tarafından ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde kullanılması veya yararlanılması olarak tanımlanır.

İnsan ihtiyaçlarının doğrudan giderilmesinde kullanılan mallar, tüketim malları adını almaktadır. Tüketimi gerçekleştiren kişi ve kuruluşlara da tüketici denir. Tüketim malları, insanların ihtiyaçlarını doğrudan tatmin etmeleri itibarıyla yatırım mallarından farklıdır. Aileler tarafından kullanılan kömür, elektrik, doğal gaz tüketim olarak kabul edilirken fabrikalarda ya da iş yerlerinde kullanılan kömür, elektrik, doğal gaz tüketimi üretimin bir parçasıdır.

Tüketim, sadece fertler ve aileler tarafından gerçekleştirilen harcamalar değildir. Bazı mal ve hizmetler devlet tarafından sağlanır. Parklar, emniyet, itfaiye, eğitim ve sağlık hizmetleri bunlardan bazılarıdır.

İşletmeler açısından tüketim konusunda önemli olan, tüketicilerin bir mal ya da hizmeti hangi nedenlerle istediği ya da istemediğini; bir mala olan talebini başka bir mala hangi nedenlerle kaydırdığını açığa kavuşturmaktır. İşletmeler, çeşitli pazar koşullarında tüketicilerin mal ve hizmetleri satın alma güdülerini kestirmek ve işletmelerini buna göre yönlendirmek çabasındadır. Tüketicilerin davranışlarını etkileyen algılama, güdüleme, öğrenme, tutum ve kişilik gibi iç güçler ile toplumsal sınıflar, aile ve kültür gibi toplumsal etkenleri de değerlendirmek gerekir. Tüketicilerin davranışları, tüketimi doğrudan etkilemektedir.

Mal ve hizmet nedir?

İnsanların yaşamları boyunca sınırsız nitelikte ve türde ihtiyaçları vardır. İnsanlar, çok çeşitli ihtiyaçlarını mal ve hizmetler aracılığıyla karşılamaktadırlar. İnsan ihtiyaçlarını karşılayan ve fiziksel özelliği bulunan somut varlıklara mal, fiziksel özelliği bulunmayan soyut varlıklara ise hizmet denir. Mal ve hizmet, üretim faktörlerini bir araya getirerek ulaşılan bir sonuçtur. Bunlar aynı çabanın ürünüdür. Ancak birbirlerinden farklı özellik taşır.

Malları farklı şekillerde sınıflandırmak mümkündür. Aşağıdaki şekilde bu sınıflandırmalardan bir kısmı verilmiştir.

  • Mal ve hizmetlerin, üretim ve tüketim aşamalarında belirgin farklılıklar vardır.
  • Mallar somuttur, elle tutulabilir. Televizyon, çanta, meyve, masa gibi ürünler somut ve elle tutulabilirken bilgisayarın işleyişini sağlayan yazılım programları soyuttur.
  • Hizmetlerde tüketim ertelenemez. Hizmetler üretildiği anda depolanmadan tüketilir. Hizmetler üretildikleri yerde tüketildikleri için hizmeti sunan ile tüketen arasında bire bir ilişki daha yüksektir. Otellerde sunulan konaklama, hastanelerde sunulan sağlık ve okullarda sunulan eğitim hizmetleri bu duruma örnek gösterilebilir.

Fayda nedir?

Tüketici tercihinin temelini oluşturan unsurlardan biri, ilgili mal ve hizmetten beklenilen faydadır. Fayda, mal ve hizmetlerin insan ihtiyaçlarını giderme özelliği olarak tanımlanabilir. Bir mal veya hizmetle ilgili fayda beklentisi, o mal veya hizmete olan ihtiyacı belirlemektedir.

Tüketiciler açısından bir malın faydası ne kadar çok ise o mala olan ihtiyacın şiddeti de o kadar büyük olacaktır.

Fayda, ihtiyaçları karşılama özelliği ve kişilerin ihtiyaçlarının farklılığı nedeniyle öznel bir kavramdır. Mal ve hizmetlerin faydası kişiden kişiye değişir. Örneğin tarlasını ekip biçen bir çiftçi için traktör faydalı iken başka birinin günlük yaşamında ulaşımda kullanmak için traktör alması ve bundan fayda sağlaması beklenemez.

Fayda, mal ve hizmetin miktarı ile de ilgilidir. İnsanlar için hayati önem taşıyan suyun bile fazla olması hâlinde faydasının azaldığı görülür. Örneğin kâğıt ve kalem faydalı olduğu hâlde bol miktarda bulunduğu için değeri düşüktür. Buna karşın elmas ve yakutun insanlara faydası az iken miktarı kıt olduğu için değeri yüksektir.

Fayda; çevreye, coğrafi koşullara ve zamana göre de değişiklik gösterir. Kışın giyilen ve fayda sağlayan kıyafetlerin yazın fayda sağlaması beklenemez. Önceden daktilolardan sağlanan fayda bugün bilgisayardan sağlanmaktadır. Bu, faydanın zaman içinde değişebilirliğini gösterir. Demek ki fayda; ihtiyaçların önceliği ve giderilme oranlarına, kişilerin yaş, sosyal konum, çevre, coğrafi koşullar vb. durumlarına, mal ve hizmetlerin miktarına, zamana göre değişiklik gösterebilir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu