Felsefe

Özgürlük ve Sorumluluk Arasındaki İlişki

Sorumluluk ve özgürlük, eylemi ahlaki yapan en önemli iki özelliktir. Her iki özellik de birbirine bağlıdır ve bu iki özellik kendilerini ancak eylemde gösterirler.

Daha çok görevlerin ve ödevlerin yerine getirilmesinde kendini gösteren sorumluluk, kişiyi ahlaki anlamda değerli kılan ya da saygınlığını kaybetmesine neden olan bir niteliktir. Özgürlük ve sorumluluk arasındaki ilişki ile ilgili farklı görüşler vardır.

Özgürlük Nedir? Prof. Dr. Harun Tepe Anlatıyor. | Felsefe Sözlüğü

Determinizm (Belirlenimcilik)

İnsanın eylemlerinde özgür olmadığından davranışlarından da sorumlu tutulamayacağını kabul eden bu görüşe göre, davranışlarımızda özgür olduğumuzu zannetmemiz, hareketlerimizi zorunlu kılan sebepleri bilemeyişimizden ileri gelir. Davranışlarımızı zorunlu olarak ortaya koyan bu sebeplerin bir kısmı dışımızdan (tabiat şartları, başka insanların üzerimizdeki etkileri gibi), bir kısmı da içimizden (isteklerimiz, ihtiraslarımız, korkularımız gibi) kaynaklanarak irademize baskı yapar ve bizi belli bir davranışta bulunmaya zorlarlar.

Fatalizm (Kadercilik)

Her şeyin önceden doğaüstü bir güç tarafından belirlendiğini savunan bazı kaderci filozoflar da insanların özgür olmadığını, dolayısıyla sorumluluktan söz edilemeyeceğini ileri sürerler.

İndeterminizm (Belirlenmezcilik)

Farklı davranışlar veya tercihler arasında “karar verme” olgusu nedeniyle insanın özgür olduğunu, dolayısıyla davranışlarından sorumlu tutulacağını iddia eder. Bu görüşte olanlara göre özgürlük, iradenin özerkliğine bağlıdır. Yani eylemde bulunan kişinin, hiçbir dış baskının etkisinde kalmadan veya zorlanmadan, kendi öznel arzu ve isteğiyle, bilinçli bir davranışta bulunması ve bunun sonucunda nelerin olabileceğini bilmesi ve sonuçlarını üstlenmesi sorumluluğu beraberinde getirir.

Otodeterminizm (Özbelirlemecilik)

Davranışı belirleyen bazı etkenler olsa dahi bireyin hayatını kontrol edebileceği anlayışını temel alır. Determinizm ve indeterminizm görüşlerini uzlaştırma çabasında olan bu görüşe göre insan bilgi ve deneyimleriyle kendini gerçekleştirerek özgürleşebilir. Yani kişi çabasıyla kendini belirleyen koşulları aşıp geliştirir ve kendi özgürlüğünü oluştura bildiğinden davranışlarından sorumludur.

Liberteryanizm (Özgürlükçülük)

Ahlaktan ya da ahlaki sorumluluktan söz edebilmemiz için özgürlüğün gerekli koşul olduğunu iddia eder ancak bu özgürlük, bireyin keyfine göre davranması, isteklerini, içgüdülerini dilediğince doyurma olanağı bulması anlamına gelmez. Özgürlük keyfilik olmadığı gibi, nedensiz bir davranış hiç değildir. Kişi yaptığı şeyin sonunda karşılaşacağı sonuçlara göre pişman olabilir. Bu pişmanlık (başka türlü de yapabilme ihtimalinden dolayı) insanın özgürlüğünü dolayısıyla sorumluluğu olduğunu gösterir.

Yukarıda verilen özgürlüğün imkanı hakkındaki görüşler bağlamında sorumluluğun olup olamayacağı hakkında farklı düşünceler ortaya konmuş olsa da bilinçli ve özgür olmak sorumluluğun birinci şartıdır çünkü özgür olmayan kişinin sorumluluğundan söz edilemez.

Örneğin, iyi ve kötüyü ayırt edecek anlayıştan yoksun akıl hastaları ile; henüz zihinsel olgunluğa erişmemiş çocukların karar verme özgürlükleri olmadığı ön kabulünden dolayı yapıp ettiklerinden sorumlu tutulmazlar.

Ayrıca bu görüşlerden farklı olarak bazı filozoflar da insanın özgür olduğunu, bu özgürlüğün de ancak sorumluluk yüklenildiğinde gerçekleşeceğini iddia ederler. Bu görüşü savunan Jean Paul Sartre insanın önceden belirlenmiş bir kaderi olmadığını, tam tersine insanın özünü kendisinin belirlediğini yani ne olmak istiyorsa o olduğunu iddia eder.

Sartreİnsanoğlu özgürlüğe mahkûmdur çünkü bir kere dünyaya atıldıktan sonra yaptığı her şeyden sorumludur” der. Filozofa göre kimseye dayanıp güvenmeden sadece kendi eylemine karar veren insan, bu eyleminin bütün topluma, diğer bütün insanlara getirisinin sorumluluğunu da tek başına üstlenmelidir.

[wp-faq-schema accordion=1]

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu