Yerleşme Doku ve Tipleri Nelerdir?
Yerleşmelerin sınıflandırılmasında kullanılan temel kriterler, yerleşimin ekonomik faaliyeti, yerleşim nüfusunun durumudur. Bu kriterlere göre yerleşim yerleri iki gruba ayrılır:
- a) Kırsal yerleşmeler
- b) Kentsel yerleşmeler
a) Kırsal Yerleşmeler
Kır yerleşmeleri, tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin bir arada yapıldığı yerlerdir. Hatta bazı kır yerleşmelerinde tarım, bazılarında hayvancılık öne çıkmaktadır. Kır yerleşmeleri nüfus sayıları bakımından az olan yerlerdir.
Kırsal alanlar; köy yerleşimleri, köy altı yerleşimleri ve kasabalar olarak sınıflandırılmaktadır. Bu yerleşim yerleri nüfus yapısı, kuruluş yeri, yerleşim planı ve ekonomik işlevlerine göre de sınıflandırılmaktadır.
Nüfus Büyüklüğüne Göre Yerleşmeler
Kasabalar
Köy yerleşimleri ile şehir yerleşimleri arasında köprü yerleşimleridir. Kasabalar, şehirler kadar işlevsel olarak gelişmiş değildir, ancak köy yerleşimlerinden daha gelişmiştir. Kasabaların içinde bir belediye teşkilatı var.
Nüfus yapılarına göre sınıflandırma yapılırsa nüfusu 5.000 ile 20.000 arasında olan yerleşim yerleridir. Ayrıca kasaba yerleşim yerleri de tıpkı şehrin yerleşim yerleri gibi işlevlerine göre dağılmıştır. Örneğin; tarım kasabaları, ticaret kasabaları, hizmet kasabaları, sanayi kasabaları gibi.
Köyler
Köy, idari birimlerin en alt basamağıdır. Coğrafi anlamda köy, sınırları belli olan ve bu sınırlar içinde toplu ya da dağınık hâlde meskenlerden oluşan tarımsal faaliyetlerin daha çok yapıldığı, seçimlerle iş başına gelen muhtar ve ihtiyar heyeti tarafından yönetilen idari ünitelerdir.
Ülkemizdeki köy yerleşmelerinin yapısı bölgeden bölgeye farklılık arz eder. Yer şekillerinin bozuk olduğu dağlık alanlarda meskenler birbirinden uzaktır.
Bu durumda birkaç mahalle bir araya gelerek köyleri oluşturur ancak genel olarak ülkemizde köyler akarsu boylarında dağ ile ovanın birleştiği etek kısımlarında, sulak ovaların etrafında toplanmıştır.
Köylerin yerleşme dokuları ile köylerde yapılan ekonomik faaliyetler arasında sıkı bir bağ vardır. Ekonomisi tarıma dayalı olan köylerde toplu yerleşme dokusu görülürken hayvancılığın baskın olduğu köylerde ise dağınık bir doku vardır.
Örneğin; Karadeniz bölgesi ile Akdeniz bölgesi karşılaştırıldığında, Karadeniz bölgesinde arazinin engebeli olması, bitki örtüsünün gür ormanlardan oluşması, tarım olanaklarının kısıtlanmasına ve köylerin dağınık hâlde kurulmasına sebep olmuştur.
Toroslar’ da ise köy yerleşmeleri kıyıdan uzak dağ eteklerinde ve karstik düzlüklerde (polye, uvala gibi) toplu olarak kurulmuştur.
Köy yerleşmelerinin toplu ya da dağınık olmasında etkili olan faktörler şunlardır:
- ✓ Yer şekilleri
- ✓Su kaynakları
- ✓ Tarım alanları
- ✓ Tarımın yapılış şekli
Genel olarak köy yerleşmelerine bakıldığında bazı ortak yanların olduğu da gözlemlenir. Köyün merası, köyün camisi ya da köy evi denilen mekânlar, köyün koruluk ya da orman alanları ortak sahalardır.
Köy Altı Yerleşmeler
Köyden daha küçük olan tek ev ve eklentileri şeklinde olabileceği gibi birden fazla evin ve eklentinin bulunduğu yerleşmelerdir. Köy altı yer leşmelerde toplam nüfus, köy nüfusunun altındadır.
Köy Altı Yerleşmelerinin ortaya çıkma nedenleri
- ✓ Ekonomik sebepler
- ✓ Aileler arası sorunlar
- ✓ Tarım alanlarının yetersiz ve parçalı olması.
Köy altı yerleşmelerin ortak özellikleri
- ✓ Geneli geçici yerleşmelerdir.
- ✓ Özel mülkiyettir.
- ✓ Tarım ve hayvancılıkla geçinirler.
- ✓ İleri zamanda köy ve şehir yerleşmeleri hâlini alırlar.
- ✓Yapılan ekonomik faaliyet türüne göre veya bulunduğu bölgelere göre isim alırlar.
Köyden küçük olan bu yerleşmeler geçici ya da sürekli olma durumlarına göre sınıflandırılır. Yayla, kom, ağıl, dam, dalyan yerleşmeleri geçici olan belli mevsimlerde nüfusun barındığı yerleşmelerdir.
Çiftlik, mahalle, mezra ve divan ise sürekli yerleşmeler arasındadır ancak geçici yerleşmeler zamanla sürekli yerleşmeler hâline gelebilir.
Yerleşme Planlarına Göre Yerleşmeler
Yerleşme tiplerinin ortaya çıkmasında doğal faktörler etkilidir. Doğal faktörler özellikle kırsal yerlerdeki yerleşme planını etkiler.
Buna göre düşünüldüğünde yerleşme merkezi dediğimiz yerleşme çekirdeği bir yolun etrafında ise buna yol boyu yerleşme; demir yolu, su kanalı ya da akarsu vadisi boyunca uzanıyorsa hat boyu yerleşme; genellikle yolların çevresinde uzanan bir özellik gösteriyorsa ışınsal yerleşme; arazide engebenin az olduğu düz sahalardaki yerleşmelere dairesel yerleşme denir.
Yerleşme çekirdeklerinin plansız birbirine yakın olarak konumlandığı yerleşmelere ise küme planlı yerleşme adı verilir.
Dokularına Göre Yerleşmeler
Toplu Yerleşmeler
Evlerin birbirine yakın olarak kurulduğu yerleşmelere toplu yerleşme denir. Toplu yerleşmelerin ortaya çıkmasında su kaynaklarına yakın olma isteği başlıca nedenler arasındadır. Bunun dışında toprakların sınırlı olduğu yerlerde insanlar tarım arazisi üzerine değil, yakınındaki dağ yamaçlarına toplanırlar.
Önemli ulaşım yollarının etrafında toplu yerleşme modeline rastlanır. Türkiye’ de toplu yerleşmeler çoğunlukla su kaynaklarına yakın yerlerde bulunurken transit yolların etrafında da toplu yerleşmelere rastlanır.
Örneğin İstanbul-Adapazarı arasındaki yerleşmeler ulaşım güzergâhlarına yakın yerlerde kurulmuştur. İç Anadolu bölgesi gibi yarı kurak sahalarda ise köyleri dağ yamacındaki pınarların etrafında ya da akarsu boylarında görmekteyiz.
Dağınık Yerleşmeler
Tek ev ve eklentilerden ibaret olan bu tip yerleşmeler, tarımsal toprakların sınırlı olduğu dağlık araziler ve eğimin fazla olduğu alanlarda yaygınlık gösterir. Ülkemizde Doğu Karadeniz bölümünde evler bazen tek bazen de yamaca serpilmiş hâlde dağınık olarak bulunur.
Bu bölümdeki dağınık yerleşmenin sebebi arazi koşullarının dağlık olmasıdır. Dağınık yerleşme tipine dünyadan örnek verecek olursak ABD’de Hamlet adı verilen çiftlik yerleşmeleridir. Bu yerleşmeler beş altı evden oluşur.
Kuruldukları Yere Göre Yerleşmeler
Kırsal yerleşmeler kuruldukları yerlere göre de isim alırlar. Fiziki koşulların farklılığı bu yerleşmelerin ortaya çıkmasında en önemli faktördür. Akarsu kenarlarında, dağ eteğinde, vadi tabanlarında, ormana yakın yerlerde, deniz ve göl kenarları ile taban suyu olan ovalarda kırsal yerleşmeler görülür.
Ekonomik Yapılarına Göre Yerleşmeler
Kırsal yerleşmelerde hâkim ekonomik faaliyetin türüne göre yapılan sınıflandırmadır. Kırsal yerleşmeler tarım, hayvancılık, turizm, madencilik, balıkçılık, ormancılık gibi faaliyetlere göre ayrılır.
Örneğin, Ankara ilinin Pursaklar ilçesine bağlı olan Yeşilova (Sirkeli) köyü tarım ve hayvancılığın yapıldığı aynı zamanda mesire yeri olarak da öne çıkan kırsal yerleşmedir.
Kentsel Yerleşmeler
Kentler üzerinde yaşayan insanların temel ihtiyaçlarını karşılayan başka yerlere fazlaca ihtiyaç duymayan, fonksiyonel özelliği olan, nüfusu 50.000’in üzerindeki yerleşmelerdir. Bütün şehir yerleşmelerinde belediye örgütleri bulunur.
Ayrıca itfaiye, temizlik ve zabıta teşkilatı da yer almaktadır. Şehirlerde trafiği düzenleyen işaret ve lambalar düzenli bir şekilde yerleştirilir. Alt yapı hizmetlerinde aksamalar olsa bile köy ve kasabalara göre daha düzenlidir. Bununla beraber şehirler hizmet sektörünün geliştiği çeşitlendiği mekânlardır.
Şehirlerde esnaf ve zanaatkarın çok olması iş yeri sayısının fazla olmasından kaynaklandığı görülür. Bu aynı zamanda şehirlerdeki ekonomik hayatı canlandırır. Bütün bu sayılanların bir arada bulunduğu yerleşmelere kent ya da şehir diyebiliriz.
Nüfus Yapılarına Göre Şehirler
- Küçük Şehirler: Nüfusu 30.000 ile 100.000 arasında olan yerler Örneğin;Ardahan (98.335), Bayburt (90.154)
- Orta büyüklükteki Şehirler: Nüfusu 100.000 ile 200.000 arasında olan yerler Örneğin; Çankırı (183.880), Gümüşhane (172.034)
- Büyük Şehirler: Nüfusu 200.000 ile 1.000.000 arasında olan yerler Örneğin;Kırıkkale (356.050), Çanakkale (519.793)
- Metropolitan Şehirler: Nüfusu 1.000.000 dan fazla olan yerler Örneğin; İstanbul (14.804.116), İzmir (4.223.541), Ankara (5.346.518)
Fonksiyonlarına (İşlevlerine) Göre Şehirler
Şehirler fonksiyonlarına göre ayırılırken idari, askerî, maden, ticari, kültürel, liman, tarım şehirleri gibi özelliklerine uygun olarak sınıflandırılırlar. Bu sınıflandırmada esas olan, o şehrin ağır basan özelliğidir.
Tarımın yaygın olarak yapıldığı şehirlere tarım şehri denilirken madenciliğin öne çıktığı şehirlere de maden şehri denir. Bazı şehirlerde ise birden fazla özellik öne çıkabilir. Örneğin, İstanbul hem ticaret hem sanayi hem de turistik değerleri olan bir şehirdir.
İdari Şehirler
Şehrin gelişiminde yönetim merkezi olması etkilidir. Türkiye için Ankara, ABD için Washington, Hindistan için Yeni Delhi’yi örnek verebiliriz. Bu şehirlerin büyüyüp gelişmesi başkent olmasından kaynaklıdır. ,
Resmî kurum ve kuruluşların merkezleri, bakanlıklar, elçilikler bu şehirlerde bulunur.
Kültürel Şehirler
Bilim-sanat etkinliklerinin canlı olduğu, üniversitelerin bulunduğu, kongre ve festivallerin düzenlendiği ve tarihî zenginliklere sahip şehirlerdir. İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Konya bu tip şehirlere örnek verilebilir.
Askerî Şehirler
Şehrin gelişmesinde askerî birliklerin etkili olduğu yerlerdir. Askerî okullar, garnizonlar, kışlaların varlığı şehrin öne çıkan özelliğidir. Malatya, Çorlu, Erzincan, Eskişehir bu tip şehirler arasındadır.
Maden Şehirleri
Önemli maden yataklarının bulunduğu ve çıkarıldığı yerleşim yerleridir. Zonguldak, Afyon, Manisa (Soma) buna örnek olarak verilebilir.
Sanayi Şehirleri
Sanayi tesislerinin çok olduğu şehirlerdir. Bu tip kentlerde sanayiye paralel olarak ulaşım, ticaret, eğitim gibi diğer sektörlerde gelişmiştir. Kocaeli, Gaziantep, İstanbul, Adana bu tip şehirlere örnek olarak verilebilir.
Turizm şehirleri
Yaz turizmi, kış turizmi, dağ turizmi, botanik turizm, doğal güzellikler turizmi gibi faaliyetlerin öne çıktığı şehirlerdir. Antalya, Bolu, Rize,Bodrum, Nevşehir turizm şehirlerine örnek teşkil eder.
Liman Şehirleri
Kıyı ile ard bölgesi arasındaki ulaşımın geliştiği şehirlerdir. Avrupadaki Rotterdam limanı, ülkemizde ise İstanbul, Mersin, İzmir Limanlarını örnek olarak verebiliriz.
Tarım ve Hayvancılık Şehirleri
Verimli ovaların olduğu sulak alanlarda endüstriyel tarım öne çıkar. Bu tip yerleşim yerlerine ise tarımsal fonksiyonu olan şehirler denir. Adana, Sakarya, Samsun (Bafra ve Çarşamba) örnek olarak verilebilir. Kars, Erzurum, Artvin gibi şehirlerde ise tarım kısıtlı olduğu için hayvancılık fonksiyonu baskındır.
Bir yerleşim merkezinin özellikle liman şehirlerinde toplanan malların dağıtıldığı doğal çevre koşullarına art bölge ya da hinterlant denir. Hinterlandın geniş ya da dar olması fiziki yapı ile alakalıdır.
Limanın bulunduğu alan ile sanayi tesisleri, yer altı kaynakları ve tarım alanlarının bulunduğu alan arasındaki genişlik ne kadar fazla ise art bölge o kadar geniş demektir.
Dağların kıyıya paralel uzanması yer şekillerinin sarp ve geçişlerin zor sağlanması liman ile art bölge arasındaki alanın daralmasına ve limanın iç bölgelerle olan bağlantısının kopmasına neden olur.
Ülkemizden örnek verecek olursak İzmir Limanı’nın art bölgesi Trabzon Limanı’ndan daha geniş olması İzmir Limanı’na bir ihracat limanı olma özelliğini kazandırmıştır.
İstanbul, İzmir, Mersin, Samsun, İskenderun gibi limanların art bölgeleri geniştir. Sinop Limanı, Trabzon Limanı gibi art bölgesi dar olan limanlar maalesef az gelişmiş limanlarımızdır.