Cumhuriyet döneminde açılan müzik kurumları
Cumhuriyetle birlikte birçok alanda açılan kurumların yanı sıra müzik alanında da kurumlar açılmıştır. Cumhuriyet öncesinde Zeki Üngör, Makam- ı Hilafet Mızıkası orkestranın şefi olarak İstanbul’da bulunmaktadır. İstanbul’daki kurumların Ankara’ya taşınması emrini veren Atatürk, Zeki Üngör ve orkestrasını da Ankara’ya çağırmıştır. Bunun üzerine Zeki Üngör, Sultan Vahdettin’den habersiz olarak orkestrasını zor şartlarda Ankara’ya taşımıştır. 150 kişiden oluşan orkestra heyeti, geçici olarak bütün donanımlarıyla Ankara İstasyonu’nun ambarlarından birine yerleştirilerek çalışmalarını burada sürdürmüştür.
Bu orkestra; Cumhuriyet Döneminde Riyaset- i Cumhur Filarmoni Orkestrası, Riyaset- i Cumhur Bandosu, Riyaset- i Cumhur Fasıl Heyeti adlarını alan üç farklı kuruma ayrılmıştır.
Riyaset- i Cumhur Filarmoni Orkestrası
Makam- ı Hilafet Mızıkası Ankara’ya taşındıktan sonra oluşan müzik kurumlarından biri olan Riyaset- i Cumhur Bandosunun şefliğini Zeki Üngör üstlenmiştir. Bando, Ankara’da Millî Sinema binasında Latife Hanım’ın düzenlediği bir baloda, ilk kez sahneye çıkmıştır. Bando, konser programında Şef Zeki Üngör’ün bestelediği İstiklâl Marşı’nı da seslendirmiştir. Böylece İstiklâl Marşı’mız, ilk defa 11 Mart 1924’te seslendirilmiştir. Önce Millî Savunma Bakanlığına bağlı olarak çalışmalarını yürüten bando, Ankara’da her hafta halk konserleri vererek faaliyetlerini sürdürmüştür. Zeki Üngör’ün çabaları ile 25 Haziran 1932 tarihinde Millî Eğitim Bakanlığına bağlanmıştır. Atatürk, cumhurbaşkanlığının adını vererek bandoyu onurlandırmış ve böylece bandonun adı, Riyaset- i Cumhur Filarmoni Orkestrası olmuştur.
Riyaset- i Cumhur Bandosu
Makam- ı Hilafet Mızıkası içinden Riyaset- i Cumhur Filarmoni Orkestrası adıyla yeni bir yapının oluşması, bando ve orkestrayı kesin olarak birbirinden ayırmıştır. Bu ayrılma Riyaset- i Cumhur Bandosu adıyla ikinci bir müzik kurumunun oluşmasını sağlamıştır. Riyaset- i Cumhur Bandosu, Cumhuriyet Dönemindeki konserlerini Zeki Bey’in yönetiminde sürdürmüştür.
Zeki Bey, hem Riyaseti Cumhur Orkestrası hem de o dönemde açılan Musiki Muallim Mektebinin müdürlüğüyle ilgilendiği için bando yönetimine yeteri kadar zaman ayıramamış, bando genellikle muavin Veli Bey tarafından yönetilmiştir. 1932’den sonra orkestradan ayrılarak maarife geçen Veli Bey, yarbay rütbesi ile bandonun şefi olmuştur.
Bando 1935’te Cumhurbaşkanlığı Armoni Mızıkası adını almış, şefliğine İhsan Künçer getirilmiştir. Bu dönemde geniş bir repertuvarla konserlere çıkan bando, senfonik orkestra özelliği kazanarak radyoda konserler vermeye başlamıştır. Riyaset- i Cumhur Bandosu,1963 yılında Kara Kuvvetleri Armoni Mızıkasına dönüştürülmüştür.
Riyaset- i Cumhur Fasıl Heyeti
İstanbul’dan Ankara’ya getirilen bandonun sanatçıları arasından üçüncü bir oluşum olarak Riyaset-i Cumhur Fasıl Heyeti kurulmuştur. Bu heyette serhanende (baş okuyucu); Hafız Yaşar, Ruhi Halil, Münir Nurettin, Nuri Cemil, Abdulhalik Mehmet ve Ferit Bey’dir. Hanende (okuyucu) olarak Tamburi Refik, Neyzen Sami, Kanuni Vedat, Udi Şevki, Santuri Zühtü, Udi Bahri Beyler yer almaktadır. Bir yıl sonra Sami Bey’in yerine Neyzen Burhanettin Bey’in katıldığı bu heyet, Atatürk’ün özel meclislerinde sürekli bulundurduğu; gezilerine eşlik ettirdiği ve birlikte şarkılar söyleyecek kadar yakın tuttuğu bir heyet olmuştur.
Riyaset- i Cumhur Fasıl Heyeti, çok usta müzisyenlerden oluşmasına rağmen potansiyelini değerlendirememiştir. Hafız Yaşar’ın 1930’da emekli olması ve Atatürk’ün ölümü, heyete olan ilgiyi azaltmıştır. Ancak heyet üyelerinden Tamburi Refik Bey ve Münir Nurettin Bey’in birlikte verdiği özel konserler Ankaralıların yoğun ilgisini çekmeye devam etmiştir.
Musiki Muallim Mektebi
Musiki Muallim Mektebi, müzik öğretmeni yetiştirmek amacı ile Atatürk’ün emri üzerine 1924’ te Ankara’da açılmıştır. Kuruluşunda müdürlüğüne ilk olarak Zeki Bey atanmıştır. Musiki Muallim Mektebinde ilk olarak Erkek Muallim Mektebinden altı öğrenci alınarak eğitime başlanmıştır. Okulun İlk öğretmen kadrosunu, Riyaset- i Cumhur Orkestrası sanatçıları oluşturmuştur. İlk zamanlarda okulda yalnızca müzik ve Fransızca dersleri verilmiştir.
Musiki Muallim Mektebinin 1931 yılında yeni bir talimatnamesi yayımlanmış ve okulun süresi genel ortaöğretim ve mesleki öğretim adıyla iki bölüm hâlinde altı yıla çıkartılmıştır. 1936 yılında Musiki Muallim Mektebindeki öğrenci sayısı 149’a ulaşmış ve okulda yalnızca orta dereceli okullar için müzik öğretmeni yetiştirilmiştir. 1936 yılında kurulan Ankara Devlet Konservatuvarının hazırlayıcısı olan Musiki Muallim Mektebinden konservatuvara çok sayıda eğitimci yetişmiştir.
Okulun öğretmen kadrosunda; Ferhunde Remzi (Erkin) piyano, Necdet Remzi (Atak) keman, Paris’teki öğrenimini yarıda bırakarak dönen Ahmet Adnan (Saygun) kontrpuan öğretmeni olarak görev almışlardır. Okulun yayın organı olan Musiki Muallim Mektebi Mecmuası, Mahmut Ragıp (Gazimihal) Bey’in çabaları ve yazılarıyla o dönemde dikkat
çekmiştir.
Prof. Paul Hindemith, 1935 – 1937 yılları arasında konservatuvarın kurulması ve ülkemizdeki müzik çalışmalarına katkıda bulunmak için Türkiye’ye çağrılmıştır. Musiki Muallim Mektebi 1938 – 1939 öğretim yılından itibaren Gazi Orta Muallim Mektebi ve Terbiye Enstitüsüne aktarılarak Gazi Orta Öğretmen ve Terbiye Enstitüsü Müzik Şubesi adını almıştır. Bölümün başına, Prof. Eduard Zuckmayer getirilmiştir.
Konservatuvarlar
Cumhuriyet Döneminde, eski müzik eğitim kurumları kapatılarak sanatçı yetiştirmek amacı ile devlet konservatuvarları kurulmuştur. İstanbul Darülelhan Şark Musikisi Şubesi kapatılmış, yerine İstanbul Konservatuvarı kurulmuştur (1926). Şimdiki adı İstanbul Belediye Konservatuvarıdır. Ankara’da 1936 yılında kurulan Ankara Devlet Konservatuvarı, İlk mezunlarını 1941’de tiyatro bölümünden vermiştir. Daha sonra gelişmesine devam ederek sayıları artan konservatuvarlarda teori, kompozisyon, seslendirme alanlarında bilgi ve beceri kazandıran dersler verilmiştir.
Cumhuriyet Döneminde Nota Yayınları
Cumhuriyet Döneminde dinî eserleri notaya alıp yayımlamak amacıyla İstanbul Konservatuvarında Tasnif ve Tespit Heyeti adıyla bir kurul oluşturulmuştur. Bu kurulun ilk kadrolu sanatçıları arasında, Bestekâr Zekai Dede’nin oğlu ve Yenikapı Mevlevihanesinde kudümzenbaşı olan Ahmet Efendi (Irsoy) ve Mevlevihane’de neyzenbaşı olan Müzikolog Rauf Yekta Bey görev almıştır. Bu dönemde nota yayınları, Tasnif ve Tespit Heyetinin düzenlemeleriyle arşivlenmiştir. Tasnif ve Tespit Heyetine1927 yılında Ali Rıfat Bey atanmıştır. Rauf Yekta Bey, Suphi Ezgi ve Sadettin Arel gibi müzisyenler yayımlanan Bektaşi nefeslerini, Mevlevi ayinlerini, ilahileri, mevlit tevşihlerinin notalarını 1933’ten itibaren derlemiş ve bu eserlerin günümüze ulaşmasını sağlamışlardır.
Aşağıdaki tabloda, cumhuriyetin kuruluş döneminde Türk müzik inkılâbının yıllara göre ilerleyiş aşamaları gösterilmiştir.
- 1924, Riyaset- i Cumhur Musiki Heyetinin kurulması
- Tevhid- i Tedrisat Kanunu’nun çıkarılması
- Musiki Muallim Mektebinin kurulması
- 1925, Avrupa’ya öğrenci gönderilmesi
- 1926, İstanbul Konservatuvarının kurulması
- İstanbul Radyosunun açılması
- 1927, halk müziği derleme çalışmalarının başlatılması
- İstanbul Şehir Bandosunun kurulması
- 1932, Riyaset- i Cumhur Orkestrasının kurulması
- 1934, Atatürk’ün TBMM’ yi Açış Nutku
- Halkevlerinde müzik kolunun kurulması
- 1935, Hindemith’in Türkiye’ye gelmesi
- 1937, Gazi Orta Öğretmen ve Terbiye Enstitüsü Müzik Şubesinin açılması
- 1938, Ankara Radyosunun klasik müzik yayınına başlaması
- Zuckmayer’in Gazi Müzik Bölümü Başkanı olması
- Ankara Devlet Konservatuvarında halk ezgileri arşivinin oluşturulması