Eski Uygarlıklarda Müzik
Araştırmalara göre en kısa tarih müzik tarihidir. Eski uygarlıklarda müzik esasen önemli bir yere sahipti öyle ki müzik, dans ile birlikte diğer sanat dallarının atası sayılmaktadır. Eski uygarlıklardan Çin, Japon, Hint, Tibet ve Yahudi müziklerini inceleyelim.
Eski Uygarlıklarda Müzik Anlayışı
1- Çin Uygarlığında Müzik
Çin uygarlığında müzik, duyguların sesidir. Çin müziğinin temelini pentatonik anlayış oluşturmaktadır. Eski Çin’de kullanılan çalgılar; davul, zil, sistrum, bambu flüt, ağız orgu (şeng), gonglar ve çeşitli çanlardır.
2- Japon Uygarlığında Müzik
Japon müziği doğrudan Çin müziğinden etkilenmiştir. Çin’de bugün izi kalmamış birtakım geleneklerin Japonya’da hala yaşadığı görülmektedir. Japonlar, Çinlilerin on iki notalı kromatik düzenini tanıdıkları gibi beş sesli diziyi de kullanmışlardır. Japon müziği genel olarak üç türe ayrılmıştır.
Gagaku; nefesli, telli, vurmalı çalgıların ve gongların kullanıldığı bir müzik türüdür. Bir tapınak müziği olmasına rağmen kutsallıktan uzaktır. Kagura, daha kutsal niteliklere sahip bir müzik türüdür. Nogaku ise bu iki türden de izler taşıyan tiyatro müziğidir. Bu müzik, Orta Çağ Avrupası’nın dini içerikli tiyatro oyunlarını andıran temsillerde kullanılmıştır.
“Ulusal düdük” olarak bilinen yamato-bue ile altı telli, kanuna benzeyen, yumuşak tınılı bir çalgı olan “ulusal goto” anlamındaki yamato goto Japon uygarlığına has başlıca çalgılardır. Japonların bir diğer önemli çalgısı da obuaya benzeyen hikirikidir. Bu çalgıların haricindeki tüm Japon çalgıları Çin kökenlidir.
3- Hint Uygarlığında Müzik
Hint uygarlığında yazılan dini içerikli Samaveda isimli kitap, bu uygarlığın bilinen en eski ezgilerini barındırmakta ve çok eski çağlarda yapılan müzik hakkında bir fikir vermektedir. Samaveda’dan edinilen bilgilere göre Hint müziğinin yapısı makamsaldır ve yarım sesten daha küçük aralıkları içerir. Bir ezginin ses yapısına “raga“, bu ezginin içerisindeki ritmik dokuyu belirleyen yapıya da “tala” adını veren Hintliler, her raganın farklı bir ruh halini yansıttığına inanmıştır. İlk Çağ’a ait vina, sitar, rebap, ramsinga, nakkare, çıngırak ve zil gibi zengin çalgı çeşitlerinin çoğu Hindistan’da hala kullanılmaktadır.
4- Tibet Uygarlığında Müzik
Çin’e yakın bir bölgede yaşamalarına rağmen Moğollara ve Burmalılara benzeyen Tibetliler, dışarıyla pek bağlantısı olmayan kapalı bir kültüre sahiptir. Tibet’in deniz seviyesinden binlerce metre yüksekte kurulmuş olması, Tibetlilerin özgün bir kültür inşa etmesini sağlamıştır. Bu nedenle Tibet müziği hem Hindistan hem de Çin müziğinden oldukça farklı özellikler göstermiştir.
Başlıca Tibet çalgıları; trombona benzeyen rkan-dun (kandun), bir çeşit çalpara olan ma-çun (macun) ve lag-na (lagına) adlı kasnaklı davuldur.
5- Yahudi (İbrani) Uygarlığında Müzik
Yahudilerde müzik yalnızca dini etkinliklerde kullanılmıştır. Tapınak müziği, “levit” denilen müzisyenlerin elindedir. Hz. Süleyman dönemindeki tapınak törenlerinde en çok kullanılan çalgılar; bir tür trompet olan hasasra, bir tür org olan magrefa ve günümüzün orkestra ziline benzeyen bir vurma çalgısı olan zilçaldır.
Yahudi uygarlığında kullanılan diğer çalgılar ise kinnor, uda benzeyen nebel, santurun atası olan pesanterin, tefin atası olan tof, şofar, tulum, kaval, on telli arp ve bronz zillerdir.
[wp-faq-schema accordion=1]