İslam Medeniyetinin Doğuşu
İslam medeniyetinin doğuşu konusu ile İslam yarımadasında siyasi, kültürel ve devletlerin kuruluşu gibi gelişmeleri öğreniyoruz.
İslamiyet Öncesi Arap Yarımadası
İslamiyet öncesi arap yarımadasında kabileler halinde yaşam ve kabileler arasında kan davası vardı. Aileler ataerkil bir yapıya sahipti. Çölde yaşayanlar ve şehirde yaşayanlar olmak üzere iki yaşam biçimi mevcuttur. Yani bedevilik ve hadarilik.
Ticaret olarak daha çok kervan ticareti ve hayvancılık mevcuttu. İklim tipinden ötürü tarım ile fazla uğraşılamadığı için kervan ticareti ve hayvancılık çoğunluktaydı.
Haram aylar olarak adlandırılan Zilkade, Zilhicce, Muharrem ve Recep ayları Araplar tarafından kutsal sayılmış ve bu dönemde Araplar savaş yapmamışlardır. Bu dönemlerde yapılmış savaşlara Ficar savaşları denilmiştir.
Arap yarımadasında zaman zaman panayırlar düzenlenirdi. Bu panayırların amacı Arapların birlik ve beraberliğini pekiştirmekti. Yaygın dil olarak Arapça kullanılırdı.
İslamiyet’in Ortaya Çıkışı – İslam Devletinin Kurulması
Hz. Muhammed Dönemi (622-632) | |
Medine Sözleşmesi (622) | Hayber Savaşı (629) |
Bedir Savaşı (624) | Mute Savaşı (629) |
Uhud Savaşı (625) | Mekke’nin Fethi (630) |
Hendek Savaşı (627) | Huneyn Seferi (630) |
Hudeybiye Antlaşması (628) | Taif Seferi (630) |
Tebük Seferi (631) |
İslam Devletinde Dört Halife Dönemi
Eğer İslam medeniyetinin doğuşu hakkında bilgi edinmek istiyorsak, bu dönemdeki halifelerin kısa bilgiler öğrenmek mutlaka gereklidir. Halifeler zamanında tüm İslam ve İslam dışı âleme ışık tutmuşlar, Müslümanlığın ilerlemesi için kendi yollarında ellerinden geleni yapmış ilim irfan sahibi, dini bilgileri yüce ve peygamber yolundan gitmiş kişilerdir.
Hz. Ebubekir Dönemi
Hz. Ebûbekir, 573 tarihinde Mekke’de doğdu. Asıl ismi Abdullah’tır. Babası Ebû Kuhafe, annesi Ümmü’l-Hayr Selma’dır. Câmiu’l Kur’an, es-Siddîk, el-Atik lakaplarıyla tanınan büyük sahabedir. İslâmiyetten önceki 38 yıllık hayatında bile içki kullanmadı, puta tapmadı, her zaman nezih ve örnek alınası bir şahsiyet oldu. Hz. Muhammed (s.a.v.), Peygamberliğini ilan ettiğinde, derhal iman etti ve ilk iman edenlerden oldu.
Müslüman olduktan sonra canıyla, malıyla İslam’a ve Peygamber Efendimiz’e hizmet etti. Hz. Muhammed (S.A.V.) 622 tarihinde Mekke’den Medine’ye hicret ettiğinde O’na yol dostluğu yaptı. Hz. Ebûbekir yapı olarak halim selim olup, engin bir vicdan ve merhamete sahipti. Hz. Ebûbekir ileri görüşlü, yüksek anlayış sahibi, yumuşak huylu ve çok eli bol bir kişilikti. Sevimli, güler yüzlü, hoş-sohbet, muamelesi ve ahlâkı güzel bir Tanrı ve Resûlullah arkadaşı idi.
Hz. Muhammed’in (S.A.V.) vefatından sonra gelen ilk halife kendisidir. İslam Devleti’ne 2 yıl halifelik yaptı. Göreve başlar başlamaz Usame ordusunun gönderilmesi, Ridde hadiseleri ve yalancı peygamberler gibi çoğu problemle karşılaştı. Bu sorunları ileri görüşlülüğü, istişareye önemlilik vermesi ve cesareti yardımıyla Müslümanların birliğini koruyarak çözmeyi başardı. İslam medeniyetinin doğuşu açısından en önemli halifelerimizdendir kendisi. Hz. Ebûbekir, 634 tarihinde vefat etti ve Peygamber Efendimiz ’in yanına defnedildi.
- Yalancı Peygamberler
- Ridde Savaşları ile dinden dönenler
- Zekat vergisi alınmaya başlandı
- Ecnadeyn savaşı (634) – Bizans ile
- Kur’an’ın kitap haline getirilmesi
Hz. Ömer Dönemi
Hz. Ömer 584 senesinde Mekke’de doğdu. Çocukluk döneminde, babasının sürülerine çobanlık yaptı, sonra da ticaretle meşgul oldu. Hz. Ömer’in İslam’ı kabul ettiği gün tüm Müslümanlar Kâbe’ye giderek ilk defa açık alanda namaz kıldılar.
Hz. Ömer Müslüman olduktan sonra sürekli Hz. Muhammed’in (a.s.) yanısıra bulundu, O’ndan hiç ayrılmadı ve İslâm amacıyla elinden gelen her şeyi yaptı. İslam karşıyı insanlarla mücadele etti, pek çok meşakkat ve eziyetlere maruz kaldı. Peygamber Efendimiz ‘in katıldığı tüm savaşlarda bulundu. Peygamber Efendimiz’in vefatı üstüne zuhur eden karışıklığı, Hz. Ebubekir’in kısa vakitte halife seçilmesini sağlayarak büyük bir dirayetle önledi. Hilâfeti müddetince Hz. Ebubekir’in en büyük yol göstericisi oldu.
Hz. Ebûbekir’in vefâtından sonra İslâm’ın ikinci halifesi oldu. İran, Irak, Suriye ve Mısır’ı İslâm devletlerinin toprakları arasına aldı. Kudüs, Azerbaycan, Ermenistan, Horasan, İskenderiye onun saatinde fethedildi. Hz. Ömer, 637 senesinde bizzat Kudüs’e kadar giderek kenti teslim aldı. Hz. Ömer, devlet idaresinde mühim yenilikler yaptı, pek çok ilke imza attı. İdari, adlî, mali ve askerî teşkilâtlar kurdu.
Fethedilen bölgelerde okullar açtı, buralara müderrisler belirleme ederek Kur’an-ı Kerim’in okunup anlaşılmasına ve onunla amel edilmesine gayret etti. İslam medeniyetinin doğuşu sonrası ilerleyişinde açılan bu okullar çok önemli bir rol üstlenmiştir. İslam’ın, Müslüman olan insanlara öğretilmesi ve her şeyi ile anlatılması çalışmalarının yürütülmesi için sahabelerden ve başka âlimlerin bilgilerinden faydalanıldı ve onları farklı bölgelere gönderdiler. Kur’an, Hadis ve Fıkıh öğretimi ile uğraşan bu âlim kişileri maaşa bağladı. Devletin her doğrultusunda camiler inşa ettirdi.
Hz. Ömer Dönemi (Askeri Gelişmeler)
- Yermük Savaşı gerçekleşmiştir
- Suriye’nin fethi gerçekleşmiştir
- Sanani ile mücadeleler yapılmıştır
- Köprü savaşı yapılmıştır (634)
- Kadisiye savaşı yapılmıştır (636)
- Celüla savaşı yapılmıştır (637)
- Nihavend savaşı yapılmıştır
- Mısır’ın fethi (Amr bin As)
Hz. Ömer Dönemi (Siyasi ve İdari Gelişmeler)
- Amirlik teşkilatı oluşturulmuştur
- Kadılık teşkilatı oluşturulmuştur
- Askeri ikta ilk kez bu dönemde görüşmüştür
- Dirhem adı verilen İslami para bastırılmıştır
- Divan teşkilatı oluşturulmuştur
- 622 yılı esas alınarak İslami yani Hicri takvim oluşturulacak
- Beytülmal hazinesi de bu dönemde düzenlenecektir.
Hz. Osman Dönemi (644-656)
Hz. Osman 574 tarihinde Mekke’de dünyaya geldi. Annesi Erva bint-i Küreyz, Hz. Muhammed’in (a.s.) halası Beyza’nın kızıdır. Hz. Osman, iman ettiğinde pek çok sorun ve çilelere katlandı. Hz. Osman iki kere Habeşistan’a ve daha sonra da Medine’ye hicret etti. Hz. Osman, Bedir hariç, tüm savaşlara katıldı.
Hz. Osman evvelce Peygamber Efendimiz’in kızı Rukıye (r.a.) ile o vefat edince, başka kızı Ümmü Gülsüm (r.a) ile evlendi. Bu sebepten ötürü Hz. Osman’a, “iki nur sahibi” manasına Zinnûreyn unvanı verildi. Hz. Osman, varlıklı bir tacir, kusursuz ve zarif bir cemiyet adamı idi. Hz. Osman iffet ve hayâ tarafından de numune bir şahsiyettir. Hz. 644 senesinde Osman halife seçilmesini hemen ardından Horasan, Ermenistan, Kuzey Afrika, Kıbrıs, Trablus ve Taberistan’ı fethetti, İran’da gelişen ayaklanmaları bastırıp merkezi yönetimin etkisini ve etkinliğini tekrardan eski haline getirdi.
Kıbrıs 650 tarihinde İslam Devleti’ne bağlandı. Bizans’a karşı oluşturulan Zatü’s-Sevârî Deniz Savaşı kazanıldı. Hz. Osman’ın hilâfeti 12 yıl sürdü. Hilâfeti esnasında yaptığı önemli hizmetlerden biri de, Hz. Ebubekir saatinde toplanıp Mushaf durumuna getirilmiş olan Kur’an-ı Kerîm’i yine denetim ettirerek çoğaltıp detaylı merkezlere dağıtması oldu. Hz. Osman, asiler doğrulusunda 656 tarihinde Medine’de şehit edildi ve cenazesi Cennet-ül Baki Mezarlığı’na defnedildi.
- Hazarlarla savaşlar gerçekleşmiştir (Belencer savaşında Hazarlar İslam durduracak Kafkasların daha ileriye gitmelerine engel olacaklardır.
- İlk İslam donanması kurulmuştur.
- Kıbrıs fethedilmiştir. (Muaviye)
- Bizans ile Zatu’s-savari Savaşı yapılmıştır. Denizlerde ilk askeri zafer elde edilmiştir.
- Tunus fethedilmiştir.
- Kuran-ı Kerim bu dönemde çoğaltılmıştır.
- Emevi atamaları yapılmıştır.
Hz.Ali Dönemi (656-661)
- Cemel Vakası (656): Hz Ali ve Hz. Ayşe arasında bir deve etrafında Cemel vakası gerçekleşmiştir. İslam toplumları birbiriyle savaşmışlardır. Hz. Ali’nin grubu kazanmıştır
- Başkent Kufe’ye taşınmıltır.
- Muaviye ilk Hz. Ali arasında Siffin Savaşı gerçekleşmiştir. Hz.Ali kazanmıştır. (657)
- Nevrehan Savaşı yapılmış, Hz. Ali kazanmıştır.
- Hz. Ali şehit edildikten sonra Hz. Hasan yerine geçmiştir.
Emeviler
Kurucu: Muaviye
- Başkenti Şam’dır.
- Kuzey Afrika fethedildi.
- İstanbul kuşatıldı.
- Muaviye halifeliği saltanata dönüştürdü.
Kerbela Olayı:
- İslamda mezhepler ortaya çıktı. (sunni-şii)
Mevali Politikası:
- Arap milliyetçiliği (İslamiyetin yayılması yavaşladı)
Şuubiye Akımı:
- Mevali politikasına, Arap olmayan Müslümanların tepkisidir.
- İspanya Tarık bin Ziyad tarafından Kadiks Savaşıyla fethedilmiştir.(711)
- Avrupa’da Müslümanların ilerleyişi Puvatya savaşı ile Franklara yenilmeleri sonucunda durmuştur. (732)
- Halife Abdülmelik döneminde, ilk islam parası bastırılmıştır ve Arapça resmi dil olarak ilan edilmiştir. (Arapların milliyetçi olduğunu gösterir)
- İslam devletlerinde ilk defa düparası bastırılmıştır ve Arapça resmi dil olarak ilan edilmiştir. (Arapların milliyetçi olduğunu gösterir)
- İslam devletlerinde ilk defa düzenli posta teşkilatı kurulmuştur.
- Mimaride çok ileri gittiler.
Abbasiler (750-1258)
- Kurucu: Ebul Abbas
- Başkent: Bağdat
- En parlak dönem: Harun Reşit Dönemi
- Çinlilerle Talas Savaşı gerçekleşti (751). Bu savaşta Türkler Arapları durdurmuşlardır ve savaştan sonra Türkler artık Müslüman olmaya başladılar.
- Me’mun ve Mu’tasım dönemlerinde Türkler ile olan ilişkiler gelişti. Me’mun döneminde Türkler devlet derecesinde yer almaya başlamışlardır.
- Arap milliyetçiliği politikası yerine İslamcılık (ümmetçilik) politikası Türklerin bu dönemde İslamiyet’i kabul etmelerinde etkili olmuştur.
- Me’mun, Bağdat çevresinde Türklerden oluşan Semerra Şehrini kurmuştur.
- Bizans sınırına yakın yerlerde Avasım şehirleri kurulmuştur. (Koruma amaçlı)
- Abbasilik döneminde vezirlik teşkilatı kuruldu.
- Bilimsel ve kültürel çalışmalarda çok ilerlediler.
- Moğolların saldırıları sonucunda yıkıldılar.
- Halife Me’mun Bağdat’ta açtırdığı Beyt’ül Hikme ilk yüksek öğretim kurumudur.
İslam Tarihinde Kültür ve Medeniyet
- Şehzadeler genç yaşlarında yönetici (melik) olarak atandıklarında edildiğinde yanlarında kendilerinden ve eğitimlerinden sorumlu, bilgili, ve tecrübeli devlet adamları Atabey olarak bulunurdu.
- Devletin, hanedan ailesinin ortak malı olarak sayan sistem, Türk-İslam devletlerinde de devam etmiştir sürdürdü.
Hükümdarlık Unvanları
- Han
- Hakan
- Kara
- Bey
- İlig
- Hünkar
- Gazi
- Sultan
- Arslan
- Yabgu
- Şahinşah
- Melik
- Şah
- Buğra
- Togan
- Uluğ
Hükümdarlık Görevleri
- Bağımsızlığı korumak
- Ülkeyi adaletle yönetmek,
- Toprakları geliştirmek
- Savaş ve barışa karar vermek
- Orduya konuta etmek
- Devlet görevlilerini atamak
- Divan-ı Mezalime başkanlık yapmak
Hükümdarlık Sembolleri
1- Otağ (Çadır) | 8- Para bastırmak |
2- Hutbe | 9- Çetr (şemsiye) |
3- Hilat (Hükümdara gelen hediye) | 10- Asa |
4- Unvan | 11- Sancak |
5- Tuğra (Mühür) | 12- Kılıç Kuşanmak |
6- Nevret (Davul) | 13- Taht |
7- Yay |
Not: Ok hâkimiyet sembolü değil hükümdara bağlılık alametidir.
Vezir: İlk Türk- İslam Devletlerinde en yetkili kişidir. Türk-İslam devletlerinden vezirlere çeşitli faklı adlar da verilmiştir.
- Karahanlılar: Yuğruş
- Gazneliler: Hace-i Buzurg
- Selçuklular: Sahib-i Divan-ı Devlet
Divan (Yürütme- Hükümet)
Devlete ait her türlü meselenin görüşülüp karar bağladığı kurumdur.
Divan’ın Başlıca Görevleri
- Dış işleriyle ilgili işleri yürütmek
- Gelen davaları karara bağlamak
- Hükümdarın ve devletin maliyesini korumaktır.
Saray
- Türk-İslam Devletlerinde saray hükümdarın devleti yönettiği, ailesiyle yaşadığı merkezlerdir.
- Karahanlılar saraya Kapu,
- Selçuklular Bargah ve Dergah,
- Osmanlılar ise Babı Ali adını vermişlerdir.
Bilim Medeniyeti
- İslam medeniyeti bilgi medeniyetidir.
İslam Medeniyetinin İlim ve Eğitim Kurumları
- Bedir Savaşı: İlk eğitim- Öğretim seferberliği
- Hz. Muhammed tıp tahsili için İran Cündişapur’a öğrenci göndermiştir.
- Dört Halife Döneminde küttab denilen ilköğretim okulları açıldı.
- Cami ve mescitler eğitim kurumları olarak görev yaptı.
- Abbasiler, bilgelik ve hikmet evi Beytül Hikme’yi açtılar (Memun dönemi)
- Çeviriler yapıldı. Hizanetül Hikme denilen yerde toplandı.
- Emeviler ilk kütüphaneyi buldular.
İlimlerin Sınıflandırılması
- Dini ilimler- Kuran ve sünneti anlamaya yönelik
- Tesfir- Hadis- Fıkıh (Hukuk) – Kelam
- Felsefe- Coğrafya- Astronomi – Akli ilimler – Matematik – Tıp
İslam Alimlerinin İlme Bakışları
- Eski Yunan ve Hintli düşünürlerden yararlanılmıştır.
- İslam âlimleri kendilerini ve içinde yaşadıkları âlemi anlamaya yönelmişlerdir. (Allah’ı tanımak için)
- Bu sebeple Matematik, Mantık, Fizik, Kimya, Astronomi, Botanik, Felsefe ile uğraşmışlardır.
Müslüman İlim Adamları
Farabi (870-950)
- Alfarabius (Abunazar) – Kazakistan’ın Farab kentinde doğmuştur.
- Siyaset felsefesinden ilk söz eden kişidir.
- Mantık, felsefe, müzik, logaritma, ud, kanun bilimleriyle ilgilenmiştir.
İmam Gazali (1058-1111)
- Horasan’ın Tuş şehrinde doğmuştur.
- Kabilecilik ve körü körüne inanılan mezhepçiliğe karşıdır.
- Akılcı düşünmek sorgulamak gerçeğe ulaşmanın tek yolu olduğunu savunur.
İbn-i Rüşd (1126-1198)
- Kurtuba’da doğmuştur.
- Felsefeden tıbbı kadar çeşitli bilim dallarından yaklaşık 94 eser yazmıştır.
- Güneş lekelerini gözlemleyen ilk âlimdir.
- Retina tabakasının işlevini açıklamıştır.
İbni Sina (980- 1037)
- Buhara yakınlarındaki Afşana köyünde doğmuştur.
- Fıkıh, tıp, kelam, mantık, felsefe, astronomi, jeoloji ve matematik ilimlerinde öğrenim gören İbn-i Sina, Batı’da Avicenna, İslam âleminde ise Şeyh el-Reis adıyla tanınmıştır.
- İbn-i Sina’nın en önemli eseri, tıbbi alanda yazdığı “el-Kanun fî’t–Tıb” dır.
- İdrardan şeker hastalığını tespit etmiştir.
- Nabızla damar ve kalp hastalıklarını tespit etmiştir.
İslam Medeniyeti Düşünce Ekolleri
İslam medeniyetinin doğuşu konu anlatımı yazımızın en önemli konu başlıklarındna olan düşünce ekolleri ve başlangıç yerleri hakkında bilgi edinerek örenmeye devam ediyoruz.
İslamiyet’in Mısır, Filistin, Mezopotamya ve İran’a yaygınlaşması ile toplumda sosyal ilişki ve anlaşmalar artarak ticaret ve idare düzene yeni bir getirmiştir. Müslümanlığı kabul eden kişilerin sorunlarını İslam prensiplerine göre çözüme ulaştırmak amacıyla birtakım âlimler fikir bildirmiştir. Mezhep imamı olarak kabul edilen İmam Ebu Hanife, İmam Malik, İmam Şafi, İmam Ahmet b. Hanbel bunlardan birtakımlarıdır. Bu şahsiyetler, Müslümanlara Kur’an ve Sünneti, kendi anlayışlarına göre açıklamıştır.
Mezheplerin meydana çıkışının sebebi insanidir. İnanç ve asli ibadetlerde mezhepler arasında fark yoktur. Bu imamlar iman, ahlak ve İslam’ın asli görüşlerinde ihtilafa düşmemişlerdir. Ancak Müslümanlar karşılaştıkları meseleleri çözüme ulaştırmak amacıyla Kur’an ve Sünnet’e başvurduklarında, değişik yorumlar edinmişlerdir.
İslam aleminde felsefe ve bilimde bilhassa IX. Yüzyılın ortalarından itibaren büyük ilerlemeler yaşanmıştır. Müslümanlar değişik görüşlere karşı kendi dinlerini savunma gereği duymuştur ve böylece İslam düşünce dünyasında önemli bir yeri olan Kelam ilmi doğmuştur. Kelam âlimleri arasında büyük günah işleyen bireyin durumu ve yeri, insanın davranışlarındaki sorumluluk derecesi, adalet ve Allah’ın sıfatları; münakaşa konusu olmuştur. Bu tartışmalar Kaderiye, Cebriye, Mutezile, Meşşaiyye, Eşariye ve Maturidiye gibi kelami ekollerin meydana çıkmasına sebep olmuştur.
İslam’da düşüncenin, mantığın, araştırmanın, büyük bir değer olduğunu ispatlamaya çalışan bu ekoller, İslam fikrine zenginlik getirmiştir. Bu ekollerin yanında gönül temizliğine, ahlak güzelliğine ve derin düşünceye önem veren tasavvufi ekoller de meydana çıkmıştır.
İslam medeniyetinin doğuşu özet konu anlatımı ile bu dönemin tüm önemli detaylarını ve gelişmelerini öğrendik. Konu okunduktan sonra mutlaka test ve sorular ile pekiştirilmelidir.