Millet Ve Milleti Oluşturan Unsurlar
Millet, feodal düzenin yıkılışı ve kapitalist düzenin oluşumu döneminde ortaya çıkan, toprak, ekonomik yaşam, duygu, dil ve kültürel özellikler yönünden ortaklaşa niteliklere sahip en geniş insan topluluğudur. E. Hobsbawm, millet konusunda nesnel ya da öznel bir tanımın yapılamayacağı görüşündedir.
Ona göre kendilerini bir milletin üyeleri olarak gören yeterli büyüklükteki insan topluluklarının bu halleriyle millet sayılması gerektiğini belirtir. Bu nedenle milleti oluşturan unsurlar tek başına bir milleti oluşturmaya yetmez. Bu unsurlar bir bütünlük içinde ve bazıları da tarihsel süreç içerisinde milletlerin oluşmasında etkili olmuştur.
Milleti Oluşturan Unsurlar
Maddi Unsurlar
Soy (Irk) Birliği
Soy birliği aynı kökten gelen ortak bedensel özelliklere sahip olan insanların oluşturduğu birlikteliktir. Milleti oluşturan unsurlardan biri kabul edilmişse de toplumların farklı ırklardan meydana geldiğini göz önüne alırsak çeşitli sosyolojik nedenlerden dolayı (savaş, göçler gibi) ırk birliği tek başına belirleyici değildir.
Toprak Birliği
Tarihsel süreç içerisinde milletin oluşmasında toprak birliğinin etkisi büyüktür. Sınırları belli toprak parçasına vatan denir. Üzerinde yaşanılan vatan millî birliğin kurulması için gerekli bir unsurdur. Ortak toprak parçasını paylaşmak insanlar arasında duygu ve düşünce bakımından kaynaşmayı sağlar. Bu kaynaşma da ulusal bir dayanışmaya dönüşür. Bir toplumun millet olabilmesi için yaşadığı toprağa vatan olarak sahip çıkması gerekir. Ancak toprak birliği tek başına ele alındığında milleti oluşturmada yetersiz kalır.
Ekonomi Birliği
İnsanların varlığını sürdürebilmesi için üretimde bulunması ve ürettiklerini paylaşması gerekir. Endüstrileşme, milletlerin oluşumunu hızlandırmıştır. Milleti oluşturan insanlar ekonomik yaşamda ortak çıkarlar etrafında birleşip millî çıkarlarını korumak zorundadır. Ekonomik etkinlikler insanları birbirlerine yaklaştırır.
Manevi Unsurlar
Dil Birliği
Dil, millî birliğin en zengin kaynaklarından biridir. Dil, insanlar arasında toplumsal ilişkilerin kurulabilmesi, duygu ve düşüncelerin iletilmesi ve kültürel değerlerin aktarılmasında en önemli araçtır. Toplumun kültürel değerleri sonraki kuşaklara dil yoluyla aktarılır. Ancak, aynı dili konuşuyor olmak tek başına yeterli değildir. Örneğin İsviçre’de Fransızca, Almanca, İngilizce konuşulurken Almanca, hem Almanya’nın hem de Avusturya’nın resmî dilidir.
Din Birliği
Aynı dinî inancı paylaşan insanlar arasında bir yakınlık ortaya çıkar. Bu noktada din, birlik ve beraberliği kuvvetlendiren dayanışmayı sağlayan bir güç hâline gelir. Fakat din, milleti oluşturmada tek başına yeterli bir unsur değildir.
Tarih Birliği
Aynı topraklarda yüzyıllarca birlikte yaşamak, ortak amaçların ve ideallerin oluşmasını sağlar.Bu durum, insanlarda bir tarih bilincini yaratır. Tarih bilinci de millî birlik bilincinin gelişmesine katkıda bulunur. Millî birlik bilinci ise millet olmada etkilidir.
Kültür Birliği
Tarihsel süreçte bir arada yaşayan insanlar ortak bir kültürü de yaratırlar. Kültür, bir toplumun sahip olduğu maddi ve manevi kıymetlerden oluşan bir bütündür. Kültür, bir toplumu diğer toplumlardan ayırt eden özel bir hayat tarzını da belirler. Toplumsal değerler, normlar bu kültürle gelişir, değişir ve aktarılır. Bireyler, bu süreç içerisinde toplumsal kimlik geliştirirler. Kültür birliği, sağladığı dayanışma ile milletin oluşmasında ve varlığını devam ettirmesinde önemli etkenlerden biridir.
Ülkü Birliği
Ülke çıkarları her zaman kişi ve grup çıkarlarından önce gelmelidir. Bağımsız yaşamak, ilerlemek milleti oluşturan insanların ortak hedefidir. Ülküler insanları ideallere yöneltir. İnsanlar milletlerinin geleceği için ortak amaçlar etrafında toplanırlar. Milleti oluşturan insanların gelecekle ilgili amaçlarının aynı olması ülkü birliği kavramı ile ifade edilir. Örneğin Türk milletinin ülküsü Atatürk ilke ve inkılapları doğrultusunda çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne çıkmaktır.