Sosyoloji

Toplumsal çözülme nedir? Neden ve sonuçları nelerdir?

Toplumu bir arada tutan ve onun bütün olmasını sağlayan bağlar bazen zayıflayabilmekte hatta kopabilmektedir. Bir toplumu ayakta tutan inanç ve değer sistemlerinin etkinliklerini yitirmesi, sosyal kurumların yeni norm ve değerlere uyum sağlayamaması sürecine toplumsal çözülme denir. Bu durumda iyi veya kötü olarak tanımlanabilecek krizlerin etkisiyle gerçekleşen toplumsal çözülme durumunda, kurumsal otoriteler insanlar üzerinde etkili olmaktan, kontrol sağlamaktan geçici olarak yoksun kalır.

Sosyal çözülme olgusu ilk defa Emile Durkheim tarafından ortaya atılmıştır. Durkheim, sosyal sistemin unsurları arasındaki ilişkileri düzenleyen temel mekanizmayı oluşturan basit kuralların yıkılmasına “anomi” adını verir.

Toplumsal çözülme başlıca nedenleri

Toplumsal çözülmenin başlıca nedenleri şu şekilde sıralanabilir:

  • Toplumsal tabakalar arasındaki eşitsizliğin derinleşmesi, alt ve orta tabakadaki toplumsal kesimlerle üst tabakadaki kesimler arasındaki eşitsizliğin artışı en önemli toplumsal sorunlardandır. Bu durum toplumsal çatışmaları tırmandırır.
  • İnsan hak ve özgürlüklerinin kısıtlanması; toplumsal yaşamda çatışmalara, grupların kendi aralarında ve devlet organlarıyla uyumsuzluk yaşamasına neden olur.
  • Toplumsal yaşamın farklı alanlarında oluşan farklı ihtiyaçları gidermek için hem sivil toplum kuruluşlarının hem de devlet organlarının gereken örgütleri oluşturamamaları önemli bir toplumsal boşluğa neden olur.
  • Toplumun demokratik yönetimini sağlayan siyasal kurumların yasama, yürütme, yargı gibi organların işlevlerini yerine getirememesi ve demokratik kurumsallaşmanın sağlanamaması toplumsal yapıdaki uyumu bozar.
  • Bir toplumun farklı parçalarının bir bütünün parçası olduğu, bir milletin üyeleri olduğu bilinci zayıflarsa toplumsal bütünleşme aşınır. Bu nedenle toplum içerisindeki küçük alt gruplar; ondan daha büyük olan, onu kapsayan ve kuşatan büyük grubun (toplumun) millî değerlerinden uzaklaştığında (aidiyeti zayıfladığında) toplumsal çözülme hızlanır.

Toplumsal çözülmenin sonuçları

Toplumsal çözülmenin sonuçları şu şekilde sıralanabilir:

  • Toplumu oluşturan ögeler arasında millî birlik bilincinin zayıflamasıyla birlikte, bireylerin genel bir huzursuzluk yaşadıkları, millî ve manevi değerlerin zayıfladığı ve insanların gelecekten ümidini yavaş yavaş kestiği gözlemlenir. Etnik, dinsel, mezhepsel anlaşmazlıklar belirginleşir.
  • Toplumsal çözülme sürecinde, toplumu bir arada tutan toplumsal harç olan kültürel değerler aşınır. Bu da sosyal ilişkilerde ve aile yapısında karşılıklı sevgi, saygı, bağlılık ve dayanışmanın zayıflamasına, kültürel değerlerin ve normların etkinliğini yitirmesine, kültürün taşıyıcısı olan dilin yozlaşmasına neden olur.
  • Sosyal adaletin bozulmasıyla beraber toplumsal tabakalaşma yapısındaki eşitsizlik derinleşir, yoksulluk yaygınlaşır; iş piyasalarında kadınlara, engellilere, azınlıklara yönelik ayrımcılık artar; eğitime erişim sınırlı hâle gelir.
  • Demokrasinin kurumsal işleyişinin zayıflamasıyla birlikte toplumun kurumlara olan güveni ve siyasal katılımı azalır ve otoriter eğilimler fazlalaşır.

Toplumsal çözülmeyi önleme

Toplumsal çözülmenin çok önemli toplumsal sorunlara yol açtığı açıktır. Toplum genelinde adalete olan güvenin azalması, bireylerin gelecek umudunun azalması, değer yargılarının zayıflaması, dilde yozlaşma, toplumsal ve ekonomik eşitsizliklerin artması, toplumsal gruplar arasında çatışmaların artması, demokratik kurumlara güvenin zayıflaması toplumsal çözülmenin doğurduğu en önemli toplumsal sorunlardır. Bu sorunların yol açtığı daha genel ve büyük sorun ise toplumsal bütünleşmenin zayıflamasıdır. Dolayısıyla toplumsal çözülmenin önlenebilmesi için toplumsal bütünleşmenin sağlanması ve toplumsal problemlerde bireylerin ve kurumların sorumlulukla ve iş birliğiyle hareket edebilmeleri gerekir.

Kaynak: 12. Sınıf Sosyoloji ders kitabı

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu