Sosyoloji

Yazılı olmayan toplumsal kurallar ve düzen

Yazılı olmayan kuralların önemi

Toplumsal normlar, bireylerin toplumsal hayatta neleri yapıp neleri yapmayacağını belirler. Gayri resmî olarak tanımladığımız normlar gündelik hayatta karşımıza çıkar. Yazılı olmayan normlar, toplumun içinde zamanla oluşan, insanların birbirlerini rahatsız etmemelerini, birbirlerine saygılı davranmalarını sağlayan toplumsal kurallardır.

Toplumda bireyler arasındaki ilişkilerin düzenlenmesinden doğan töre, âdet, gelenek-görenekler ahlak kuralları ve görgü kuralları yazılı olmayan normlardandır.

Yazılı olmayan normlar, bir kimsenin belli bir olayda nasıl davranması gerektiğini gösterir. Yazılı olmayan normlar, zamanla insanda bir birikim oluşturur ve bu birikim sosyal yaşantısında insana pek çok kapıyı açar. Bir toplantıda konuşurken, bir davette yemek yerken veya bir törene katılırken olması gereken davranış biçimlerini belirler. Yazılı olmayan normlar, toplumdan topluma farklılık gösterebilir ya da aynı toplumda zamanla farklı yorumlanabilir.

Yazılı olmayan normlar; toplumların inanç, eğitim, ekonomik güç, teknolojik seviye, örf, âdet ve geleneksel kültürüne göre farklılıklar gösterir. Örneğin Yunanca aslı “drakhoma” olan drahoma, Avrupa ülkelerinde, kız tarafının damada götürdüğü mal ya da para anlamında kullanılan bir sözcüktür. Ayrıca Yahudiler arasında da görülen bir töredir. Drahomanın söz konusu olduğu yerde, gelin kız tarafı, evlenecek erkeğe ailenin durumuna göre bir miktar para ya da mal verir. Damat, bu parayı genellikle ticaret için, serbest hayata atılmak bakımından sermaye yapar. Avusturya’da drahoma medeni kanunla zorunlu tutulmuştur. İsviçre ve Almanya’da aynı durum söz konusu değildir. Türkiye’deki “çeyiz” âdeti drahomaya benzer.

Yazılı olmayan kurallar bireyleri benzer davranışlar yapmaya ve topluma uyum göstermeye zorlar. Kurallara uymamanın hukuki yaptırımı yoktur. Buna karşın kurallara uymayan kişi toplum içinde ayıplanır veya kişilerin alay konusu olabilir. İnsanlar birlikte yaşamak zorundadır. Her oyunun bir kuralı olduğu gibi birlikte yaşamanın da belirli kuralları vardır. Kurallara uyan insanların, ihtiyaçlarını daha kolay temin edecekleri ve daha çok mutlu olacakları açıktır. Dolayısıyla insanların, toplum hayatını düzenleyen belirli kuralları öğrenmeleri ve bunları davranış hâline getirmeleri hayatın bir gereğidir.

Toplum hayatında insan ilişkileri önemli bir yer tutar. Bu ilişkiler, belli kurallara dayanır. Bu kuralların bir kısmı hukuka, bir kısmı örf ve âdetlere bir kısmı da inançlara dayalıdır. Toplum hayatını düzenleyen bu kurallara uymak, insan ilişkilerini geliştirir ve kişilerin mutlu olmasını sağlar.

Yazılı olmayan kurallar kültürlere göre farklılık gösterir.
Yazılı olmayan kurallar kültürlere göre farklılık gösterir.

Kurallara aykırı davranışlar, kişileri mutsuz kılar, giderilmesi güç olan durumların meydana gelmesine neden olur. İnsan davranışları, hukuk kurallarına aykırı olursa “hata veya suç”, örf ve âdetlere aykırı olursa “ayıp”, inançlara aykırı olursa “günah” şeklinde değerlendirilir.

Genel görgü kurallarına uyma zorunluluğu yoktur. Yani hukuken suç sayılmamaktadır. Ancak toplumda görgü kurallarına uymayanlar cahil, bencil, kaba, saygısız gibi sıfatlarla tanımlanmakta ve kınanmaktadır.

Kısaca yazılı olmayan kurallar toplumsal düzenin sağlanmasına yardımcı olur, bireylere yol gösterir, doğru ve yanlışı, olumlu ve olumsuzu belirlemeye yardımcı olur. Her toplumda nasıl yemek yenileceğinden, belirli yerlerde nasıl oturulacağına kadar bireylerin tüm tutum ve davranışlarını belirleyen yazısız kurallar toplumsal düzeni sağlamada çok önemli bir işlev görmektedir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu